Arama

Popüler aramalar

Kazandı ama...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Çünkü maçın başlamasından sonra sahasına gömülen Antalyaspor'a karşın, Fenerbahçe'nin tartışmalı orta sahası bile ilk 10 dakikada adeta şov yaptı. Çünkü Antalyasporlu futbolcular, rakipleriyle müdahale mesafesini ayarlayamıyor, konuk ekip pozisyon üzerine pozisyon yaratıyordu. Örneğin golün geldiği Vederson'un kanadı, otobanı geçmişti. Abartmasız ilk 10 dakikada skor 4-0 olabilirdi. Aslında golden sonra ayaklanması gereken ev sahibi, orta alanın tamamen çökmesiyle bizim gibi Fenerbahçe'yi izlemeye başladı.
30. dakikaya kadar afyon yutmuş gibi görünen, sallantıda olan defansıyla hep davetiye çıkaran Antalyaspor, bu dakikadan sonra toparlanmaya başladı. Bunda da önemli etken, Salih'e karşılık tercih edilme sebebi henüz anlaşılamayan Alper ile 15 dakika oynamayı yeterli gören Cristian'ın vitesi boşa atmasının rolü büyüktü. Kanatlarda Kuyt ile Sow'un defansif katkıları da barajın altına düşünce, ev sahibi cesaretlendi, tehlikeler yarattı, hatta beraberliği de sağladı.
Oysa ilk yarının gidişatı, ilk 10 dakikada kaçırdığı goller de düşünüldüğünde, Fenerbahçe'nin rahat kazanacağı şeklindeydi. Yine de Antalya'nın beraberlik golü keyifli bir ikinci yarının habercisi oldu.

İkinci 45'te beklenen keyif yoktu, ama Samet Aybaba'nın geciken planlarının yürürlüğe girişi izlendi. Antalyalı kanatlar, otobanı artık kapatmış, ne Caner'e ne de Gökhan'a geçiş ya da çıkış izni vermiyorlardı. Yani beraberlik Antalyaspor'un defansif oyununu değiştirmemiş, ancak direnç otomatik olarak artmış, bilinç yerine gelmişti. Zaten Fenerbahçe'de Alper-Cristian-Emre üçlüsünden de kanatlara yayılan paslar çıkmıyordu. Servis olmayınca, kanat atakları tıkanınca maç Fenerbahçe açısından zora girdi. Emenike'nin girişi, hiç olmazsa doldurt boşalt toplarda kafa sayısının artmasını hedefliyordu. Buna rağmen üstünlük kuramadı Fenerbahçe, garip paslaşmalar, rakibe boşalmış orta alan ikramları, aslında gole niyeti olmayan Antalyaspor'a umut dağıtan bir anlayış hakim oldu sahaya...

Sonra... Sonra ne mi oldu ? Diarra altı pastan golü atamadı, dönen top Emenike'nin bireysel becerisi ve Sow'un ikramı geri çevirmeyen vuruşu ile Fenerbahçe yine 90'da kazandı.
Şimdi büyük olasılıkla, "Pes etmeyen Fenerbahçe" yorumları okuyacaksınız, kazanan haklı olduğu için aksini savunamayacaksınız.
Haksız da sayılmazlar. Çünkü Meireles, Mehmet Topal dışındaki mecburi tercihlerle bu bir başarı...
Ancak gerçek şu; Fenerbahçe henüz bir lidere yakışan futbolu oynamıyor. Alper-Cristian tercihleri hep sorgulanıyor. Çünkü orta saha servisi bu formsuz isimlerle tıkanınca, forvet çaresizleşiyor, kanatlar yalnızlaşıyor...
Bu maçın kazanımı elbette Beşiktaş derbisi öncesi büyük moral...
Ama takım henüz Ersun hocanın istediği kıvamda değil... Ve bu sorun bir gün sahada patlayabilir.