Duran top !

Haberin Devamı ›
Ligin şampiyonluk mücadelesi belli ki, artık formaliteden öteye geçemeyecek. Egemen dahil, ilk 11'den 6 oyuncusu eksik olan, kulübesine 3 genç oturtmak zorunda kalan bir takım, paslanmış yedekleriyle bile bu kazanma arzusunu yakalıyorsa eğer, sezon sonunu şimdiden görmüş demektir. Mucizenin de bir sınırı vardır çünkü... Artık şampiyonluk şarkılarının zamanı gelmiştir...
Dakika 21'de gol gelinceye kadar Antalya, Fenerbahçe'nin kanatlarını tıkamakla meşguldu. Çünkü Fuat Çapa, rakipte eksik olan Mehmet Topal-Emre orta sahasının etkili olamayacağını öngörüyor, liderin kanatlardan yükleneceğini biliyordu. Aslında öyle de oldu, Fenerbahçe oyunu kanatlara taşıdıkça, karşısında Antalya duvarını buldu. Caner boş alan yaratamadı, Mehmet Topuz fazla çıkamadı. Meireles ile Selçuk da, rakibin kalabalık orta sahasıyla boğuşmaktan isabetli pas trafiğini yoğunlaştıramadı. Geriye, duran top kalmıştı. Onda da Caner, kötü baraj ve yanlış kaleci duruşunu enfes değerlendirdi.
Peki dakika 31'e nasıl gelindi ? Fenerbahçe'nin zaafları giderilemedi. Isaac-Diarra çift forvetiyle gole niyetini açıkca beyan eden Antalya, yalnız kalan Caner'in kanadını yıprattı. İsaac o kanattan ve duran toptan yapılan ortayı kaçırmadı.
38'deki golün de Meireles'in kornerinden, Alves'in kafa pasından ve Kadlec'in vuruşundan gelmesi gecenin "duran top" cilvesiydi. Zira iki ekip de, organize ataklar geliştirmekte zorlanıyordu.
İkinci 45'te Fenerbahçe vites düşürdü. Ayağa paslarla, defansif önlemleri askıya alan Antalya'yı hep kontrol altında tuttu, üstelik yine kornerden gelen topa, Kadlec'in ve Sow'un ağları bulan vuruşuyla gecenin keyfini çıkarıp, ezeli rakipleriyle puan farkına puan farkı kattı.
Sarı-lacivertli ekipte sırıtan isim yoktu. En korkulan bölgeler olan; Alves-Kadlecli savunma, Selçuk-Meirelesli orta saha ayakta kaldı. Salih-Webo-Sow vasattı. Kuyt her zamanki gibi ders verdi.
Sonuçta Fenerbahçe, Kadıköy klasiğine bir yenisini ekledi.