MENÜ

Can yakıcı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

21. dakikada yapmadığı faule haklı, ama abartılı ve sorumsuzca itirazıyla Egemen kırmızı kart görünceye kadar Fenerbahçe, Kadıköy'de oynar gibiydi. Çünkü Sivasspor, Aatıf'ı tek forvet düşünmüş, belki de acemi kalecisi Nihat'a önlem almak adına defansif oyunu tercih etmişti.

Konuk takım, Meireles ve Emre ile verimli olamıyordu, ama Caner, Sow, Kuyt ile sürüklenen ataklardan 3 gol pozisyonu çıkıyordu. Ve bir de verilmeyen penaltı.

10. dakikada Sow'un topunu, elini havaya kaldırarak kesen Burhan'ın bu hareketini, aslında işi ceza alanı içini gözlemek olan çizgi hakemi göremiyordu. İsyan haklıydı ve maçın kaderiyle oynanıyordu.

Fenerbahçe bir gömlek üstün oynamasına rağmen, Emre ile Meireles'in gölge futbolları (!) sorumluluğu Mehmet Topal'ın üzerine yıkıyordu. Bu da pas isabet sorununu ortaya çıkardı. Yoksa Fenerbahçe taraftarının korku ile izlediği Kadlec sırıtmıyor, Caner'in gezgin futbolu katkı sağlıyordu.
Lider adına bu iyi gidiş 21. dakikaya kadar sürdü. 10 kişi kalmanın verdiği bir iki hırslı dakika sonrası Sivas cesaretlendi. Ama baskı kurma konusunda bocalıyordu Sivas. Caner'in kazanma inancı, Sow ve Kuyt'ın inatçı arayışları Fenerbahçe'yi yeniden ayağa kaldırdı. Golü koklayan yine hep liderdi.

Devre sonunda görünen ise şuydu; gol kaçıran, verilmeyen penaltı ve kırmızı ile stresi yükselen lider sakinleşmeliydi. Aslında ikinci 45'e de öyle çıktı. Ama defansı dörtlemek adına Caner sol beke hapsolunca, hücum organizasyonu kaynağı kurudu. Buna rağmen maçı daha çok istediğini kanıtlarcasına etkili olan Fenerbahçe'nin, kaçırdığı golü kalesinde görmesi futbolun cilvesiydi. Sivas kontratağında bizi şaşırtan, eşit adamla karşılama yapan Fener defansının bu kadar basit gol yemesiydi. Alves, Kadlec, Caner, Mehmet Topal topa zamanında müdahele edemediler, adeta idman golü yendi.

Sow ile Emre'nin sakatlanması, yaranın üzerine tuz biber ekti. Çünkü Fenerbahçe dengesini yitirdi. Sadece Kuyt pes etmiyordu. Gökhan Gönül ile Caner de canını dişine takıyor, ama yetmiyordu. Üstelik paslı oyun yerine doldurt boşalt tercih edilince gol yolu iyice tıkandı. Zaten bu doldurt boşalt anlayışı, Sivas'ın ekmeğine yağ sürdü, ev sahibi ikinci golle de güldü.

Roberto Carlos ikinci 45'te mutlaka stratejisini değiştirecekti. Öyle de oldu. Sivasspor sabırla, rakip sahaya yerleşme niyetini ortaya koydu. Aatıf, Aydın, Ziya, Cicinho hep zorlayıcı oldular. Zaten gol sonrası tavan yapan moraller puanın müjdecisi oldu. Ev sahibinin eleştirilecek tek yanı kontratak yapmasını bilmemeleriydi. Yoksa 2 farkın daha da açılması işten bile olmayacaktı.

Sonuçta bu maç; ilk yarıdaki can yakan hakem hataları, ikinci 45'te liderin kadro yetersizliği ile hatırlanacak. Ve, bir de iki haftada kaybedilen 6 puan, yaklaşan Galatasaray tehlikesiyle...

YORUM YAZ