MENÜ

Zor değil çok zor maç ama...

Abone Ol Google News

Sorunlarıyla yüzleşip, onları analiz ederek çözmeye çalışmak yerine; çözümsüz olarak son ana bırakmayı alışkanlık edinmiş futbol iklimimiz yeni bir Milli sınavda. Sonuç, istemediğimiz gibi tecelli ederse tüm ülkenin öfkeli ifadelerle şaşırmış gibi yapmasına hazırlıklıyız değil mi?

Haberin Devamı

İhtimali düşük tutmaya gerek yok

Zor değil, çok zor maç! Mevkilerine göre oyuncuları karşılaştırdığımızda da zor maç, takımlar düzeyinde düşündüğümüzde de...

Ev sahipliğinin onlarda olması açısından da zor maç, teknik direktör kariyer ve tecrübesi bağlamında da...

Yine de futbolun insana verdiği ‘yapabilirlik ilhamı ve ihtimali’ni düşük tutmaya gerek yok. Milli Takım sahaya çıkacak ve kazanmaya çalışacak. Bunun için de elimizde çok yakın, olumlu dört örnek karşılaşma var.

İkisi, Galatasaray-Barcelona maçları...

Rakip güçlü, ama abartmayalım...

Diğer ikisi de Milli Takım’ın geçmişteki bir galibiyet bir beraberlikle bitirdiği Fransa karşılaşmaları.

Az sayıda doğruyu yapanlar da bizim takımlar, çok sayıda yanlışı yapanlar da...

Haberin Devamı

Bu maçta aslolan, tıpkı o dört maçtaki gibi doğru ve düzenli savunma yapabilmek... Artık ‘takım savunması’ dememeliyiz, çünkü savunmayı zaten takım yapar! Maçı kazanacak hücum aksiyonlarının kaynağının savunma duruşu olduğunu akıldan çıkarmamak gerek. O savunma hattının son çizgisinin nerede olacağına da karşılaşmanın kendisi karar verecek.

Rakibin güçlü olduğunu kabul etmekle birlikte beceri ve organizasyon seviyesini abartmamak gerek. Merih, Çağlar, Taylan, Berkan, Orkun gibi merkez savunmacılara rağmen en büyük sorun sol bek gibi duruyor.

İlk golü atarsak çok şey değişir

Portekiz’i güçlü yanlarımıza yönlendirip orada eritebilmemiz durumunda; Kerem, Burak, Cengiz gibi süratli oyuncuların tedirgin ediciliğiyle oyunu dengeye getirebiliriz. Hele ki, gol atabildiğimizde tempoyu yükseltmek zorunda kalacak olmaları rakibi iyice zora sokacaktır.

Ancak her şeyin ötesinde maçın keyfini çıkarmaya çalışmak en güçlü parametredir. Oyuncuların her anından zevk alacakları bir maç kurgulayıp, onu icra etmek işin esasıdır. Hatta maçın penaltılara kadar gidebileceği de düşünülürse, her anın tadına varmak hepimiz için olmazsa olmazdır. Elbette ki kazanmaya çalışacağız, ama kaybedersek de en azından neleri öğrenebileceğimizi öğrenmiş oluruz. Bu da değişim için temel koşuldur.

YORUM YAZ