Arama

Popüler aramalar

Yüksek tempo düşük skor

Haberin Devamı

Sıkıntılı iki takım... Biliyorlar ki kaybedecek olan, çok ciddi tartışmaların odağına oturacak. Kaybetmeleri halinde zaten tartışmalı konumda olan Galatasaray Yönetimi’nin geleceği, hoca değişikliği ve oyuncu performanslarının önüne geçecek. UEFA’dan elenen Beşiktaş’ta ise daha önce övgüyle söz edilen oyunun ‘sonuca dönük’ olamaması takımı da tribünü de geriyor. Bu atmosferde oyunu başarıyla kapatan Beşiktaş, rakibini kendi alanına geçirmezken düşünün en net pozisyonunu da sol beki İsmail’le yakaladı. Öyle yüksek eforla bir ilk yarı oynadılar ki, Galatasaray’ı ‘yorgun’ göstermeyi başardılar. Lakin ‘pozisyon bulma’ ve ‘gol atma’ arasındaki verimlilik bağını kuramamaları büyük sorun. Bunun ıstırabını en azından Akhisar’a karşı yaşamışlardı.

Beşiktaş el koydu

Ancak ikinci yarıyla birlikte futbolun tıpkı hayatımız gibi ne dramatik örgüler içerdiğine şahit olduk. Taraftarının ‘sosyal medyadan imha ettiği’ teknik yönetiminin de buna ‘olur’ verdiği Beşiktaş “Al sana Tolga gitsin” dedirtecek türden bir kaleci hatasıyla geri düştü. Akabinde sadece Türkiye’de değil dünyada da parmakla gösterilecek kalecilerden olan Muslera daha zorlarını çıkardığı bir topu ağlarında gördü. İkinci yarıdaki ‘kaza golü’ periyodunun şaşkınlığını atlattıktan sonra Beşiktaş duruma yeniden el koydu. Baştaki coşkuya, bilince, dayanışmaya geri dönünce maça yine kendi rengini vermeyi başardı.

Güneş’ten 2 derbi galibiyeti

Maçın ‘iki yenisi’ Kerim/Töre golünden sonra Olcay’ın yerinden fırlayıp tribünün önündeki sevinç yumağına katılması çok şey anlatmalı... Futbol akıl, bilgi olduğu kadar dayanışma ve coşkudur da... Bu kazanırkenden çok kaybederken gerekir ki, takım da birey de dik durabilsin!... Geçmiş yıllarda üst üste derbi kazanamamaktan mustarip Beşiktaş, Şenol Güneş ile ikinci derbisini de kazandı. Böylece en büyük rakiplerinden birini yarışın hayli dışına itti. Ancak bu tempo, bu kadar zorlamanın karşılığı iki golle sınırlı kalmamalıydı. Haliyle insan iç sesiyle konuşurken bir yandan da, “Kazanıyor ama ‘hala gerektiği kadar olgun’ değil” demekten kendini alamıyor.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü