Arama

Popüler aramalar

Umut gecesinden hızla tutulmuş notlar

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Arda’nın kolu kendine ‘zimmetlenen çocuğun’ omzunda, sanki Bayrampaşa Altıntepsi’den bir arkadaşının çocuğuymuşcasına onunla güle eğlene sohbet ediyor. Bu hürmet, bu naiflik, bu muhabetle büyüyen ve yaşayan birisi her koşulda büyük futbolcu olur, Arda Turan olur.

* Futbolda farkı arka oyuncular yaratıyor. Gökhan Gönül/Caner Erkin ikilisi milli takımın olduğu kadar Fenerbahçe’nin de en ayırt edici üstünlüğü. 22’de Umut golünde kafa vuruşu kadar kıymetli olan o topun Caner tarafından kafaya indirilmesi de değil mi? Hatta golden daha fazlası?

* İkinci yarı başlar başlamaz yaratılan ilk pozisyon bize en eski doğruyu hatırlatıyor; futbol basit bir oyundur ancak zor olan basit oynamaktır. Umut basit oynuyor, Gökhan Töre basit oynuyor, Burak da en iyi bildiği o gösterişli vuruşunu çıkarıyor.

* Sadece dayanıklılık ve oyun disiplini üzerine kurulu görünen Estonya ile farkımız ‘topla kreatif’ oyuncu sayısındaki farkta. Arayan, araştıran bizimkiler ancak eksik olan bunu bir disiplin içinde yapamıyor oluşları. Hayatımızın her alanında yaşadığımız ‘toplumsal sıkıntılar’ futbolda da kendini gösteriyor. Az ‘toplumsal’, çokca ‘bireysel..’

* Hollanda maçından gelen haber bugün için sevindirici elbette.. Ancak bunu salı günü için düşünürsek ‘vites yükselterek’ FIFA sıralamasında ilk sekize girmeye çalışan bir futbol makinasına karşı dün akşam oynanan oyun umut verici mi, işte işin o yanı benim için büyük bir soru işareti...