Tempo yükseltmeden maç kazanmak!

İlk yarının skoruna bakarak aldanabileceğimiz maçlardan biri daha... Onca para harcayan Fenerbahçe bir gol atmış Kayseri onca gol kaçırmış. Üstelik Kayseri kurgulanmış hücumlar örgütlerken Arda Güler’i ortadan kaçırdıkları top hariç Fenerbahçe hücumlarının tamamı yüksek topa dayalıydı. Gol de böyle bir toptan geldi.
Haberin Devamı ›
Topla daha çok oynayan Fenerbahçe görünse de ‘Etkili hücum’larda uzak ara Kayseri öndeydi. Bu durum ülkemizde ’Oyuncu yeterlilik farkı’ ile açıklandığı için ısrarla ’Bitiriciliğe’ vurgu yapılır. Oysa fark tamamen antrenman kalite ve yeterliliği ile ilgilidir. Örneğin 33. dakikada Kayseri’nin hücumunda dönen topu ele geçiren takımın yarısının ofsaytta yakalanması epey bir şey anlatıyordu. İkinci devrede de yüksek topla arayışlarını sürdüren Fenerbahçe savunmada daha dikkatli ve alan bırakmayan bir tarzdaydı.
Ferdi'nin golü maçı bitirdi
İkinci devre rakibi tarafından kenarlara gönderilip, ortaya yapmaya zorlanan Kayseri bu duruma riayet edince takım olarak yavaş yavaş çözülme başladı. Ve Ferdi Kadıoğlu golüyle Fenerbahçe maçı sadece koparmayıp, esasen bitirmiş oldu! Uzatma sonunda kornerden gelen genç Arif’in golü ise maçın sadece süsü oldu.
Haberin Devamı ›
Gelelim ligin geleceğine... Ligin oyun düzeyi oldukça düşük olduğundan Fenerbahçe yüksek tempo ve çok gelişkin bir oyun göstermeden de yarışmanın içinde kalacaktır. Ancak aynı durum ligde hem kadro hem puan avantajı olan Galatasaray için de geçerli. Belki UEFA Kupası’nda kat edeceği mesafe Fenerbahçe’ye bir başka sıçrama noktası oluşturabilir ama mevcut oyun bu konuda çok iyimser olmayı mümkün kılmıyor.