MENÜ

‘Sezon başı’ deyip geçmek mi gerek?

Abone Ol Google News

Nezaket bir erdem değildir belki ama gerçekleşmesi mümkün olan birçok ‘İyi’nin kapısını aralar. Ne olurdu sanki Kayseri takımı nezaket gösterip sezondaki ilk maçına çıkan son şampiyon Galatasaray’ı seremoni öncesi alkışlasa! Şimdiye kadar olmamışı olur yapsa! Kayseri’deki nazik bir davranışla bir iyiliği hep birlikte kazanmış olsak iyi, güzel ve doğru olmaz mıydı? Ama bu sezon da olamadı! Ama eski ‘Olur’ sanılanların çoğu yerli yerindeydi. Neler mi? Nafile şutlar ve gelişigüzel ortalar. Topla daha çok oynayan Galatasaray bu orana bağlı olarak rakip alanda daha etkili göründüyse de ceza sahası içi ve önüne kümelenen rakibine 11 şut deneyip 15 orta yaptı ilk devre boyu! Sonuç, malum. 35. dakikadan sonra pas bağının gücünü hatırlayan Kayseri ise bu vakit öncesi Gökhan Sazdağı ile ‘Al ver’ yapılsa daha etkili kullanılabilecek pozisyonları şuta kurban etti. Sonuç, malum. Kalesinde 24 (Bilal Bayazıt), stoperinde 19 (Arif Kocaman), orta sahasında 18 (Baran Ali Gezek) yaşında üç gençle oynayan Kayseri ikinci yarıya daha yaratıcı işleri devreye sokarak başladı. Tam da Galatasaray’ın bu girişkenliği beklediğini düşünüyordum ki onlar anında Barış Alper’i kaleci Bilal’le burun buruna bıraktılar, olmadı.

Haberin Devamı

Para harcamaya ne gerek var...

Haberin Devamı

Ancak bunun arkası gelmeyince 70’e kadar oyunun da pozisyonların da üstün tarafı ev sahibi oldu. Oyun iyice durağana dönünce Okan Buruk, Şampiyonlar Ligi için Türkiye’ye toplanan kulübe gücünü ikişer ikişer sahaya sürdü. Hal böyle olunca Kayseri de iyice gömülüp, fırsat kollama düzenine geçti! Sonuçta uzun bölümü tatsız ikinci yarı da ilki gibi golsüz bitti. Elbette sezon başı, elbette hava bunaltıcı ama bu kadar ‘Oyunsuz bir oyun’ için ne onca para harcamaya ne o kadar antrenmana gerek var. Ve sanırım Kayseri bu sezon da transfer yapamadığı için birlikte efektif antrenman yapmanın meyvelerini toplayacak. Ama kimler antrenmanın en kıymetli şey olduğunu anlayacak işte orası muğlak...

YORUM YAZ