MENÜ

Sakin & Güvenli

Abone Ol Google News

"Sırf onları görmezden geldiğimiz için hakikatler ortadan kalkmaz". Aldous Huxley'in bu sözü en çok da bizim futbol iklimimiz için geçerli duruyor! Gözümüzü kapatıyor ve hep iyi şeylerin olacağını hayal ediyoruz. Geçmişin periyodik olmayan dilimlerinde birkaç işin üstesinden geldik ya, yaşamın hep o mutluluk anları gibi akacağını var sayıyoruz. "Hayal kurma" ile "umut etme" birbirine karışınca da bugün yaşadığımız öfkeli, travmatik tutumlar kaplıyor ortalığı. Son iki maçta skorlardan öte "oyunsuzluğun" getirdiği şaşkınlık Şenol Güneş'e olan öfkeyi patlattı. Fark ediliyorsa, oyuncular üzerinde o denli yıpratıcı spekülasyonlar yapılmıyor. Bu durum iyi...

Haberin Devamı

Sanırım fazla güvendi

Eleştiriler doğrudan oyuncu tercihi ve oyun planlarına bağlı olarak Güneş'e yönelik görünüyor. Bence en büyük kayıp skorlardan çok, turnuvanın en genç takımının şimdiye kadar yaratamadığı sempati ve Avrupa piyasasına "oyuncu gösterememesi" oldu!.. İsviçre maçı bu etaptaki fırsatlardan biri olarak önümüzde. Bizi zor bir maçın daha beklediği aşikar. Teknik heyet savunma dörtlüsünün "yurt dışı" özelliğine fazlaca güvendi sanırım! Ancak orta saha organizasyonu beklentinin çok altında kalınca da olanlar oldu!..

Haberin Devamı

Diyelim eve döndük...

Şimdi... Oyun süresini doğru bölümleyerek sakin, temkinli ve mümkün olduğunca güvenli bir oyunla sonuca gitmeye çalışmak... Bir maç kazanımı bir maç kazanımıdır. Her galibiyet onarım için elzem adımdır. Bugüne dair birikmişleri değerlendirip orta saha savunmasını sertleştirmek ve oyunu hücum için kurgulayacak Hakan Çalhanoğlu'nun işini kolaylaştırmak önceliktir. Gerisi, bekleyip görmektir. Diyelim olmadı, eve döndük... İki üç gün dinlenip Dünya Kupası çalışmalarına aralık vermeden başlamak önceliktir.. Ve elbette onlarca yapısal sorun için kolları sıvamak da..

YORUM YAZ