Arama

Popüler aramalar

Peki hata kimde!

Haberin Devamı

“Aybaba’nın açıklamalarında ‘Ben şurada hata yaptım’ ya da ‘Gördüm ki, oynama biçimimize dair şöyle sorunlara neden oldum’ türünden bir özeleştiriye rastlamadım... Eğer söylendiği gibi savunma coşkusunda bir hata varsa, bu takım planlamasıyla ilgili bir sorun ve bu sorun sezon başında yaratıldı.

Sorumluluk alanı ne olursa olsun, sorunları ‘dışsal gerekçe’lerle açıklamak bu ülke yöneticilerinin ‘ortak hasleti’dir. Sorumlular, beceremedikleri işleri kendi dışındakilere yükleme konusunda hayli mahir görünüyorla. Samet Aybaba da şaşırtıcı olmayan benzer bir tutum içinde. Oysa ki özeleştiri problemin çözümü için elzemdir ve öncelikle yapana ‘güven duyulması’nı sağlar.

Özeleştiri yapmıyor

Gazetecilerle yaptığı sohbette, “Ben şurada hata yaptım” ya da “Gördüm ki, oynama biçimimize dair şöyle sorunlara neden oldum” türünden bir özeleştiriye rastlamadım. İfadelerindeki “biz”li cümleler yanıltmasın. O bölümler esasen “onlar”, yani “futbolcular” diye okunursa daha doğru olur. Örnek mi? “Coşkulu hücumlar yapıyoruz ancak savunmayı aynı şekilde yapamıyoruz” dediğinde sanki işe kendini de kattığını düşünüyoruz ama devamı muradını daha iyi açıklıyor; “Yediğimiz goller tamamen bireysel hatalardan.” Yani, “Oynatma biçimimde sorun yok, sorun hata yapan futbolcuda.” Eğer Beşiktaş’ın savunma yapamadığı düşünülüyorsa ki öyle, bu, takım planlamasıyla ilgili bir sorun ve bu sorun sezon başında yaratıldı. Takımın müdafaa anlamındaki en önemli iki karakteri Egemen ve Fabian Ernst, ‘feda etmediler’ diye gönderilirken doğabilecek enfeksiyonlar da hesaplanmalıydı. Şimdi “Coşkulu müdafaa yapamıyoruz” demek pek bir şey ifade etmiyor doğrusu..

El yordamıyla transfer


Öte yandan lig başlarken hedefsiz olmaktan kaynaklanan rahatlık ve ligin ortalama kalitesinin düşüklüğünün getirdiği ‘görece başarılı’ sonuçlar beklentiyi yükseltti. Bu beklentiyle yapılan acele transferlerin ne denli acemice yapıldığı da ortaya çıkıyor. Aybaba, “Takımında oynayan futbolcuyu kim verir?” derken Dentinho’nun ‘şanssız sakatlığı’ (!) ve uzak ihtimal oluşu, 30 gün çalışmamış olduğu yeni öğrenilmiş (!) Niang’ın o çok güvenilen fiziksel eksikliği, Gökhan Süzen’in fark yaratacak gibi görünmeyen stili gibi can alıcı konularda işin el yordamıyla yapıldığını itiraf ediyor gibi. Son Karabük maçı için yaptığı analizde “2 gol attık 6 pozisyon kaçırdık” diyen Aybaba, ne var ki rakibin pasa dayalı sakin oyunuyla maçın başında girdiği pozisyonları kayda almamış görünüyor. Maçta 2-0 öndeyken bile tribünde oluşan tedirginliği görmesini isterdim doğrusu. Elbette ki Hilbert, Sivok, Veli gibi müdafaa bazlı oyuncuların yokluğunda sorunlar yaşanabilirdi. Ancak bu sorunlar bu maça özgü değildi ki! Takımın maçların son bölümünde pas ritmi ve oyun temposunu kaybettiği gözle görülürken meseleleri ‘oyuncu yetersizliği’ ile açıklamak çok doğru olmasa gerek...

Akıl tutulması...

“Galatasaray 4 aydır oynamayan futbolcu aldı, biz onun otuzda bir maliyetine oyuncu transfer ettik” türündeki gereksiz karşılaştırmasını ise anlık ‘akıl tutulması’ olarak okumak gerek. “Beşiktaş’a neler gerekir?” sorusunun yanıtları ise hafta içindeki başka yazıların konusu olsun...

Cem Dizdar

Samet Aybaba ne dedi?

-“Takımında oynayan futbolcuyu kim verir? Galatasaray 4 aydır oynamayan futbolcu aldı. Onun otuzda bir maliyetine biz oyuncu aldık. 2. ligden bir oyuncuya talip olduk fiyatı 1.5 milyon Euro’ya çıktı.”

-“Futbolda iş sadece kaleci ile bitmez. Kaleciyle de başlamaz. Coşkulu hücum yapıyoruz, ancak savunmayı aynı şekilde yapamıyoruz. Buna rağmen son maçta yediğimiz goller tamamen bireysel hatalardan oldu. Maçlarda neler olduğunu da görüyorsunuz.”

-“İnönü’de oynamak kolay mı? İzleyenin eli ayağı titriyor. Oynayanın eli ayağı titremez mi? Sinan’ı beğenerek aldık. Henüz 18 yaşında ve orta vadeli planlarımız için transfer ettik. Sonuçta maça ısınmadan girmek zorunda kaldı.”

-“Oyuncuya sormadan biz onu oynatır mıyız? Futbolcu ’Ben hazırım’ demedikten sonra onu oynatmayız. Sağlık ekibi oynaması için onay verse dahi oyuncuya hazır olup olmadığını sorarız.”

-“Dentinho’nun eksiği yoktu ve hazır geldi. Eski takımında antrenmanlarını yaptı ve bazı turnuvalarda oynadı. Zeminde sorun yok. Biz de çalışma programımızı yapıyoruz. Bazen bu konularda şanssızlık yaşanıyor.”

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü