Onlar oynamadı ama biz izledik

Kalecisi dahil kritik önemdeki oyuncularının yokluğunda savunma önünüDorukhan ve Siopis ile kapatan Trabzonspor kadro handikabını savunmayı sertleştirerek gidermeye çalıştı. Doğrusu ya ilk devre boyunca Yunus’un pasında Mertens’in girdiği pozisyon dışında büyük kaygı yaşamadılar. Galatasaray ise Kerem’in ortalıkta görünmediği devre boyunca Boey/Yunus koridorundan zorladılar rakibi. Topu daha çok kullandılarsa da Seferoviç’e ulaşamadılar. Hal böyle olunca sadece maçın adının büyüklüğünün getirdiği heyecanla yetindik hepimiz! Devre boyunca 15 şut atıp, 16 orta yapmış iki takım! Oysa izlenir tek pozisyon pasla geldi… İkinci yarı başlar başlamaz Galatasaray ilkinde olduğu gibi arayışlarını sürdürdü ancak açıkça görülüyordu ki, pas organizasyonları henüz yeterli değildi. Bu nedenle de oyuncu becerisi temel çözücü gibi duruyordu. Tempoyu düşük tutmaya çalışan Trabzon ise sadece fırsat kolladı. Bir kez Larsen’le arkaya sarktılar bir kez de Trezequet’yi kaçırdılar. O da çoğu kez yaptığı gibi pas yerine şut denedi. ‘’Harcanan onca paraya rağmen onların da belki sahanın da göze en batan performansı kalecileri Muhammet Taha’dan geldi’’ desem yeridir!
Haberin Devamı ›
Kulüplerin yayıncıdan olmayacak paralar talep ettiği ligin vasat hatta vasat altı maçlarından birini daha tamamladık. Onca top kaybı onca pas hatası… İşe yaramayan 20’den fazla şut, onlardan daha fazla orta… Ama 30’dan fazla da faul.
Haberin Devamı ›
Kayıtsız şartsız
Dilim varmıyor ama haydi diyelim Trabzon eksik kadroyla sahada bu onlar için bir gerekçe. Ya Galatasaray?.. Biliniyor ya, son bir not düşelim. Türkiye’deki herhangi bir futbol maçında iki takım birbirine karşı oynuyor gibi görünüyorsa da durum öyle değil!... Tam tersine iki takım iş birliği halinde hakeme karşı oynuyorlar! Hakem bir karar versin de o karar doğru olsun! Mümkün mü? Her karara kayıtsız şartsız itiraz… Neden peki? Sık sık duyduğumuz gibi, ‘’Burası Türkiye ve bu lig çok zorlu bir lig!"