Lig ortalaması

İnsani etkinliklerin kıymet ölçülerinden biri de katılımdır. Dün akşam İzmir’de stadyum sınırları ölçüsünde muazzam bir katılıma tanıklık etti maçı televizyondan izleyenler. Bir kente, o kentteki bir semte anlamını vermeye gelmiş Göztepe taraftarları çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı tribündeydi yine. Kaygılandılar, itiraz ettiler, hayıflandılar, şaşırdılar, üzüldüler ama dayandılar. İyi taraftar zora dayanıklıdır! Onlar gibi... Elbette küfürlü tezahüratı ‘’tribün kültürü’’ sanan bir kalabalık da yok değildi Gürsel Aksel’de. Zaten işin tadını tuzunu her yerde kaçıran da bu dil bu anlayıştır.
Haberin Devamı ›
İzmir’de ya da başka diyarda, başka statta! Maça gelince... İlk devre ‘’gol beklentisi’nin düşük olduğu birbirine denk etkiler gösteren iki takım vardı sahada. Göztepe’nin daha çok denediği, ne oynayacağı belli olmayan istikrarsız Beşiktaş’ın ise bu kez en uçta oynayan Rafa Silva’ya bel bağladığı bir ilk yarı izledik.
Bambaşka hava kattı
Maçta ilk gol erkendi, ikinci yarı başlar başlamaz bu kez ev sahibi tribünü ayaklandı! 35 yaşındaki İsmail Köybaşı’nın spiker klişesiyle ‘’Uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir gol’’ olarak nitelediği vuruş maça bambaşka bir hava kattı. Alanlar genişledikçe iki tarafta sahada rahat top gezdirdiyse de ‘’gol etkisi’’ düşüktü. Ta ki 66’ya kadar. O anda Göztepe üst üste fırsat yaratıp yararlanamazken akışta Beşiktaş bir iki kırık dökük pozisyon girişiminde bulunmadı değil. Ne var ki, maçın temposu lig ortalamasının hayli üstünde ama etkisi lig ortalamasındaydı. Az faullü çok gayretli ama iki takım açısından da verimliliği düşük bir karşılaşma izledik. Kendi adıma izlediğimden memnunum...