MENÜ

Kazanan ‘sıradanlık'

Abone Ol Google News

Beşiktaş’ın sorunu görünürdü; sürekli maç kaybetmek. Ancak çözümü bir türlü bulunamıyor ve teknik ekip ne yapıp ettiyse sorunun kaynaklarına inemiyordu. Teknik direktörü de çaresiz ve kaygılı bir dille durumu anlayamadıklarını dile getiriyordu. Bu tedirginlikle çıktıkları Kasımpaşa maçında ilk devre oyun mekaniği vasat, mücadele gücü ülke ortalamasının bir gıdım üzerindeydi. Bu da anlaşılır! Josef / Atiba orta sahaydı. Dahası öncelikle ve özellikle Can Bozdoğan ile iki kenar Rıdvan/Rosier onlara destek verince Kasımpaşa sadece Yusuf Erdoğan üzerinden o da kontrolü kolay hücumlara mahkum edildi. Ancak ikinci yarı Beşiktaş anlaşılmaz -belki de anlaşılır (!) - biçimde oyundan çekildi! Josef / Atiba direnç hattı düşünce kolay çıkışlar bulan Kasımpaşa rakibini geri koşturup durdu. Ancak orta yapma hastalığını tedavi edemedikleri için onlar da çoğunlukla nafile hücumlarla oyalandı! Yine de Beşiktaş ceza sahası önüne büzüşmekten vazgeçmediği için ‘’Ha attı ha atacak’’ oyununu sürdürüp nihayet 82’de attılar da…

Haberin Devamı

Tesadüfi olamaz

Haberin Devamı

Şimdi Beşiktaş için skor ve dahası oyun sorunu sürerken, soru şu! Beşiktaş için maçın ‘’en özel oyuncuları’’ Ersin, Rıdvan ve Can’dı kuşkusuz. Mevkilerindeki ‘’isim sahibi’’ oyuncular sakat, cezalı ya da huzursuzluk çıkarmadığı sürece Rıdvan ya da Can gibi oyuncular ilk on bir yüzü göremiyor. İki oyuncunun bu performansı da tesadüfi olamaz. Nasıl olurda bu durum antrenmanlarda tespit edilemez? Keza Batshuayi idmanlarda uçuyor (!) Güven Yalçın da ‘’uyuyor’’ olmalı ki formayı bir türlü alamıyor. Acaba orada da bir ‘’performans değerlendirme’’, ‘’bildik isimlere sabitlenme’’ sorunu olabilir mi? Bu da bizi ülkedeki bir diğer soruna taşıyor. Vasat teknik direktörlükler birbirlerini besliyor! Ve kazanan bilgi ve gelişim değil hep ‘’sıradanlık’’ oluyor.

YORUM YAZ