Arama

Popüler aramalar

Kapıdaki 'görünen' tehlike

Haberin Devamı

Son örnek, Beşiktaş. Eleştiri geçirmez, dar görüşlü ‘paralı yöneticileri’nin yerle yeksan etmeye uğraştığı Beşiktaş, bu saldırıları tarihsel derinliği, dayanıklı genleri ve tüm bunların vücut bulduğu taraftarıyla her dönem aşmayı becermiş bir kulüptür. Böyle olsa bile işleyiş yine de can sıkıcıdır.
Son olarak Slaven Bilic’i takımın başına getiren yönetim görülüyor ki ‘transfer politikası’nda başta belirlendiği açıklanan ilkelerden sapmış durumda.
‘Alternatif oyuncu’ diye kadroya dahil edilen oyunculara -hadi örnek Sezer Öztürk olsun- asıl oyunculardan -bunlarda Oğuzhan Özyakup, Olcay Şahan, Veli Kavlak olsun- daha fazla yıllık ücret ödemek nasıl bir politikadır?
Peki ya, Önder Özen’in altını çizmiş olmasına rağmen kamp alanında cirit atan menacerler için yönetici Ahmet Kavalcı’nın savunmasına ne demeli; “O menacer başkanımız ile birlikte geldi. Koyduğumuz kural hala devam ediyor.” Böyle kural mı olur? Ya da Fikret Orman başkan değil de yanında menacer gezdiren bir kral mı?
Demirören döneminde menacerlerin çevresinde fink attığı Beşiktaş’ı, ardından gelinen noktayı ve yapılan tartışmaları bir hatırlayın bakalım!.. Madem başkan yanında menacer gezdirecek, o zaman ‘kurumsallık’, “Önder Özen tam yetkilidir” sözlerini nasıl okuyalım?.. Beri yandan böyle bir şeyi söyleyecekse de bunu Önder Özen söylemeliydi, her fırsatta herkesten rol çalmaya çalışan yöneticiler değil.
Birbirimizi kandırmayalım, para ve güç sahibinin çok konuştuğu yerde akıl/bilgi bacadan uçar gider.
Gelelim transferlere... Şu anda Hilbert’siz kalacağı tahmin edilen sağ kanatla ‘kimsesiz kalmış’ sol kanat dururken bu Michael Eneramo işini anlayan varsa lütfen anlatsın. Eğer Bilic o mevkiileri ‘no name’ oyuncularla doldurabileceği iddiasındaysa büyük ihtimalle geldiği ülkeyi sadece futbolcu değil, büyük sporcuların da yetiştiği kendi büyüdüğü coğrafyayla karıştırıyor. Geçen sezonu ilk ikide bitiren iki hocadan biri, Fatih Terim iki sezondur sol bek arıyor. Aykut Kocaman geçen sezonun ortasında gördü ki, milli takım sol beki Hasan Ali Kaldırım hala yeterli seviyede değil o nedenle vazgeçtiği plan olan Reto Ziegler’e döndü.
Eğer Bilic bu transfer politikasıyla bu ülkedeki oynama halllerini hafife alıyorsa “Eyvah”... Hafife almıyor bunu doğru biliyorsa daha büyük bir “Eyvah”... Haaa iki ‘eyvah’ da değilse geriye üçüncü “Eyvah” kalıyor ki, işte o zaman işler en azından transfer/hoca/menacer hattında sanıldığından kötü gidecek demektir.
Futbolun her ülkede farklı işleyiş mantığı vardır ve buna yol açan da bir çok parametre. Beşiktaş’ta tüm bu süreç Önder Özen’in bilgisi, tavrı ve perspektifinden uzak sürdürülmeye çalışılırsa, emin olun sonuç bundan önceki hayal kırıklıklarından daha ağır olur. Bir örnek yeter; geçen sezon başı İbrahim Altınsay benzer gerekçelerle ilk adımlarda yolu ayırmıştı. Ondan da geriye kala kala Oğuzhan Özyakup kalmıştı.. Dileyelim aynı şeyler Önder Özen’e yaşatılmasın ve geriye o kültürden sadece Pedro Franco kalmasın!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Oynatmama problemi!‘’

10 Temmuz 2013, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI