Arama

Popüler aramalar

Kaos yetmez teori gerek!

Haberin Devamı

Şampiyonanın başından bu yana izlediğimiz eşleşmeler gösterdi ki, sonuç ne olursa olsun maçlar ‘denge’de geçecek. Bizimki de genel olarak bu ilkeye bağlı yürüdü. Yani ağırlıkla Hırvatlar’ın pozisyon ürettiği karşılaşmayı son anlardaki karambollerde uygun yere düşecek toplar sayesinde pekala berabere bitirebilirdik. Ancak sıkıntılı olan tek ihtimalin bu olması; karambolde uygun yere düşecek top ya da toplar!

Taktikte yokuz

Artık futbolda ‘yetenek’ ve ‘moral’ sadece ayrıksı özellik. Oysa ‘teori’ yani formasyon, taktik kurguya bağlılık ve uygun oyuncu seçimi ‘genel belirleyici’ durumunda. Bunu gerçekleştirmeden ‘ayrıksı’ olmaya kalkışmak işi ağırlıklı olarak tesadüfe terk etmek anlamına geliyor. O nedenle kimse Arnavutluk’un oynadığı oyuna şaşırmıyor.
Bizde ise durum ‘bireysel beceri’, ‘sorumluluk alan oyuncu’, ‘adam eksilten yetenek’ üçgenine hapsolmuş durumda. Tam da bu nedenle ilk yarı boyunca topu bazı bölümlerde elinde tutabilse de taktik ve yerleşim anlamında ‘yokları oynayan’ milli takım ikinci devre o bildik formata rücu etti; ‘kaos futbolu.’

Hırvatlar sakin kalsa...

Oğuzhan ve Arda’nın yokluğunda uzun oynayarak ya da sürerek çıkma girişimlerinin neredeyse tamamı sonuçsuz kaldı. Bu nedenle ceza sahası içine şişirilen topların ikisinde stoper Hakan Balta’nın topla buluşmaya çalışması bir düzeni/kurguyu değil sadece adına ‘kaos’ denilen ‘can havliyle oyun’u göstermekten başka anlam taşımadı. Hırvatlar biraz daha sakin kalabilse ya da son vuruş yüzdesinde yarıya yakın başarı sağlasa bugün moral olarak şampiyonaya havlu atmış bile olabilirdik.

İspanya’dan puan şart

Bu maç bizim açımızdan ‘kilit’ önemdeydi. En azından yenilmemeliydik. Sırada teorik olarak daha zor bir maç var ve en önemli saydığımız özelliğimiz ciddi anlamda örselenmiş durumda; ‘özgüven.’ Çek Cumhuriyeti karşısında ‘geri dönüşlerin takımı’ ya da ‘Biz bitti demeden bitmez’ diyebilmek için İspanya karşısında bir puan şart hatta daha fazlası!...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü