MENÜ

Kabahatin çoğu kimde canım kardeşim?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tutarsızlık, oportünizm ve çelişkiler içindeki ‘yönetici kast’ tarafından ablukaya alınmış futbolda hepimizin gözü önünde bir ‘seçim oyunu’ oynanıyor. Haberler diyor ki, ülkesinin hiçbir statında gönül rahatlığıyla maça gidemeyen mevcut başkana ‘destek imzaları’ yağıyor. Ne var ki, henüz hiç birimiz, “Peki öyleyse futbol neden bu durumda?” sorusuna dişe dokunur bir yanıtını alabilmiş değiliz!

Futbola ne kattın?

Örneğin, Türkiye Futbol Direktörü’nün ‘aylarca çalışıp’ vücuda getirdiği ve Yıldırım Demirören’in ‘yerli devrimi’ olarak sunmak konusunda gereksiz ısrar ettiği 14 yabancı kuralı! Sormak gerek, örneğin Bilal Kısa ile Sabri Sarıoğlu’nun yıllık kazançları neden o çok beklenen ‘ülke normalleri’ne dönemedi? Ya da şu; Kjaer veya Nani benzeri bir futbolcuyu buraya ‘kaç para masraf’ ederek getirebilmek öngörülüyordu?

Demirören, NTV Spor’da Ercan Taner’in hakkındaki eleştirileri hatırlatması üzerine, “Ben kendimi biliyorum” dedi ve devamını, “Futbola bir şeyler kattık” türünden sözcüklerle tamamladı. Şimdi bir kez daha soralım, “Nedir futbola katılan bu ‘bir şeyler’ ve neden başkaları daha da fazlasını katamaz?” Beşiktaş’taki icraatları da hatırlanırsa, bu yönetici grubunun kerameti nedir?

İktidar için kenetlendiler

Çok açık ki, mevcut kadrolar ‘futbola bir şeyler kattığını’ düşünürken hemen hemen her şey ‘geriledi’. Hem de göz göre göre.. Fatih Terim diyordu ki, “Allah’a şükür 58’den geldik 32’ye FIFA sıralamasında. Bu 4 sene zarfında Dünya Kupası’na doğru tek haneli rakamları hedefliyoruz.” Bu yazı yazılırken Türkiye FIFA listesinde 57. sıradaydı ve UEFA’da 4. kategoriye -tanıdık deyişle 4. torba- gerilemişti. Seyirci sayısı, futbolcu yetiştirememe çoraklığı vb. konulara hiç girmeyelim.

Ancak görüyoruz ki, tüm bunlara rağmen kaskatı kesilmiş becerisiz ve yetersiz ‘yönetici sınıf’, iktidarlarını korumak için birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda. Bu öyle bir kenetlenme ki, kimileri iddialarını çöpe atmak konusunda şaşırtıcı derecede tutarsız davranmayı bile göze almış görünüyor. Örnek mi? Beşiktaş Başkanı Fikret Orman...

Beceriyle kurgulanmış bir oyun

Stat, futbolcu, sportif ya da teknik direktör tercihleri gibi ‘bildik’ konuları geçiyorum. Demirören ile kulüp arasındaki alacak/verecek meselesini de... Hatırlanırsa, ‘Feda sezonu’ndan bu yana ‘yabancı kontenjanı’ konusunda zaman zaman boşa volüm yükselten Fikret Orman ve ekibi, ‘açık destek’ verdikleri federasyona güvenip ‘yerli oyunculu’ düzen için organize olmuşlardı! İlk sezonu için 1.7 milyon Euro garanti para verilen ve performansı ortada olan Cenk Tosun örneklerden sadece biri... Gelinen noktada yabancı kotası -yerli devrimi (!) - ortadayken ve federasyon Beşiktaş’a -ve Fenerbahçe’ye- aminaye tabirle ‘kazık atmış’ken hâlâ açık destek!..

Bu acıklı durum aslında bize diyor ki; gerçekten de gerek federasyon gerek başta Beşiktaş olmak üzere kulüpler ehil kişilerce yönetiliyor!.. Artık kim ne kadar inanırsa!.. Biz de oturup bu ‘beceriyle kurgulanmış oyun’u para verip izliyoruz... Hani diyordu şair, durum aynen öyle; “...ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, demeğe de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”

YORUM YAZ