Arama

Popüler aramalar

İnsanın değil kaderin oyunu!

Haberin Devamı

Maçlardaki en büyük aksiyonun, 'top kontrolü' ve 'tek top oynama' konusunda U17 seviyesini aşamayan futbolcuların hakemle yaşadıkları 'itiraz pandomimleri'... Televizyonda 'hakem asmaca'... Kendi haklarını savunma konusunda kılı kıpırdamayan taraftarların ana avrat küfür etmek için pusuda yattığı bayat bir gösteri...

Dün de Elazığ'da böyle bir maç vardı. İnanmayın, 'İki takımın da hedefi var' palavrasına. 'Kazan da nasıl kazanırsan kazan' aldatmacasıyla bu hızda bir oyuna 'rıza gösterenler' daha iyisini ancak kullandığı 'iyi otomobil'in üretildiği ülkede bulabilir! O da televizyondan yayımlanıyorsa.

Televizyonda maçları anlatan arkadaşların sık sık 'nefes kesen' tanımını kullanıyor oluşu bile ne denli acıklı halde olduğumuzu gösterir. En fazla üç pozisyonun olduğu maçlarda kaçan pozisyon için 'kader anı' denilmesi de bundandır.

Beşiktaş'ın 'Şampiyonlar Ligi ipi' Galatasaray'ın elindeydi ve rakibi 'ülke vasatı'nda oynayan Trabzon'u farklı yenerek ayağına gelmiş fırsatı tepmedi. Bana sorulursa Beşiktaş bu kadro ve yönetici yapısıyla ligde olabileceği en muaazzam noktada. Elazığ'ın kaderi 'pamuk ipliği'ne bağlıydı ve Gökhan Töre, maç boyu attığı -ki Beşiktaş'ın yegane pozisyonları- iki şuttan birinde o ipi kopardı. Geriye şu soru kaldı; 'Okan Buruk seneye hangi takımı alacak?'

Özelde bu maç genelde tüm lig için Gencebay'la bitirelim; 'Bana kaderimin bir oyunu mu bu? / Aldı sevdiğimi, verdi zulmü!..'

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Oynatmama problemi!‘’

12 Mayıs 2014, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI