MENÜ

Hızla yol ayrımına doğru

Abone Ol Google News

‘Kazanma’ ile ‘sürdürülebilir kazanç’ arasındaki farka kafa yormayanların ülkesinde ‘gelişim’in ön koşulunun ‘birikim’ olduğunu kim kendine dert eder ki? Tam da bu nedenle ülke futbolundaki felaketlerin en büyüğü ‘ikincilik’tir. Gerçi birinci/şampiyon da bir önceki sezonu tarumar eder ama ikinci olanda taş taş üzerinde bırakılmaz! Yerle bir edilir... Fenerbahçe’nin epeydir durumu bu ve hatta ilerliyor. ‘Kazanmak’ için biriktirmek yerine başarıyı ısrarla ‘parıltılı belirsizlik’te arıyor ve bu durumu satın alıyor. Jorge Jesus da bunlardan biri. Adı da büyük, birikimi de lakin bu ülkede ‘birinci’ değilsen ‘hiç’sin!

Haberin Devamı

Çok gol yediler

Malum, Fenerbahçe oyunu Dünya Kupası arasının ardından gözle görülür biçimde akamete uğradı. Örneğin, kendi sahasında tahminlerin üzerinde gol yediler. Hem de stoper ve bek mevkiine ‘takviye’ yapmış oldukları halde. Bunun birkaç nedeni olabilir! Takımla antrenman sayısı az olan oyuncuların uyum etkisi, takım savunmasına olumsuz etki eden ancak becerili oldukları için ‘mutlaka oynasın’ baskısı, ‘Fenerbahçe iç sahada hep baskılı oynar’ dayatmasına boyun eğmek gibi faktörler teknik ekibin planlamasını etkiledi diye düşünüyorum. Bu da oyun düzeninde karmaşaya yol açıp, akışkanlığı bozmuş görünüyor. Elbette diğer takımların sezonun belirli periyotlarında toparlanmış olduklarını da ihmal etmemek gerek...

Haberin Devamı

Buranın diline uydu

Nihayetinde Fenerbahçe’nin aldığı sonuçlar en azından bu belirlemeleri yanlışlamıyor. Hâl böyle olunca da lider kulüple dilsel münakaşa bir ülke geleneği olarak hemen su yüzüne vurdu. Bu gerilimden buralı ya da yabancı, herkes nasipleniyor! Son olarak Jesus, sonunda nedamet getirse de tribünlerine parmak sallamaya kadar vardırdı işi. Oysa başta Altay ile Arao olmak üzere bazı futbolcular protesto edilirken süreç daha doğru yönetilir ve tribün öfkesi olumlu yöne kanalize edilebilirdi. Bu başarılamayınca Jesus’un da buranın hakim diline kendini uymuş olmasına ben şaşırmadım.

Artılardan birikim oluşturulmalı

Sezon başındaki ‘babacan, bilge futbol adam’ından o tanıdık ‘mağdur ve şikayetçi’ye evrildi o da. Ola ki, Galatasaray, Beşiktaş engelini aşarsa Fenerbahçe’yi hem teknik hem yönetici ekip açısından daha zor zamanlar bekliyor gibi görünüyor. Ve doğru bulmamama rağmen, yine bir yol ayrımına doğru son hızla gideceklerini tahmin ediyorum. Bence işin doğrusu, dört başı mamur bir özeleştiri ile bu sezonun artılarından birikim oluşturmaya gayret etmektir. Bu, şampiyon olunsa dahi bir zorunluluktur. Ve bu sadece Fenerbahçe için değil tüm takımlar için elzemdir...

YORUM YAZ