MENÜ

Güle oynaya Fener

Abone Ol Google News

İlk yarı sonundaki skora bakarak oyunun uzak ara Fenerbahçe’nin elinde olduğunu düşünebilir insan. Oysa durum pek de öyle değildi. Öncelikle ilk üç tuhaf golü not etmek gerek. Bu maçta da olduğu gibi genellikle tuhaf acemiliklerin skoru belirlediği ülkemizde tam da bu nedenle ‘’münakaşa kültürü’’ oyun beceri ve kültürünün her daim önüne geçiyor. Golünü ‘’maçın yıldızı’’ Cengiz Ünder’in işgüzarlığından bulan İstanbulspor stoperi Mehmet Yeşil’in işgüzarlığı ile ikinci golü yedikten sonra bir anda maçı bıraktı. Oysa attıkları golün önünde peş peşe organize ataklar örgütlemişlerdi ama güçleri oraya kadarmış! Fenerbahçe Cengiz’le üçüncü golü bulunca maç ev sahibi için bitiverdi. Fenerbahçe, ligde kalması mucizelere bağlı olan rakibini rölantide oynadığı maçta bir de penaltı kaçırarak güle oynaya tamamladı. Lakin... 1-5 sonrası takımın gençleri yerine Michy Batshuayi ile Joshua King’in oyuna gönderilmesini nasıl yorumlamak gerek acaba? Bu iki güzide oyuncunun maç başı kazançları alt yapıdaki gençlerin harcamasının ne kadarına tekabül ediyor sizce? Acaba İsmail Kartal bu iki özel oyuncuyla altıncı golü hayal ederken ne düşünüyordu? Kimisi, ‘’Kenarda bekleyen oyuncuları sıcak tutmayı düşündü’’ diyecek kimi de ‘’Oyuncuları küstürmemeyi’’...

Haberin Devamı

Ciddi kalabalık var!

Haberin Devamı

Şimdi çok az insan maliyetten söz edecek. Şimdi de bu durumun tersi bir örnek vereyim... Hatırlarsınız Fenerbahçe, Konferans Ligi grubundan elenen Nordsjaelland deplasmanda maçı 6-1 kaybetmişti. Ev sahibi takım 2-1 önde girdiği ikinci devreye 22 yaşındaki Benjamin Nygren ile başlamış ve aynı oyuncu üç gol atmıştı! Rakibin diğer değişiklikleri ikisi 18 yaşında diğerleri 19 ile 21 yaşındaki genç futbolculardı. Durumun anlattığı sanırım berrak. Ne var ki bu hatırlatmayı yaptım diye ‘’Fenerbahçe’nin muazzam gösterisini küçültmeye çalıştığımı’’ düşünecek taraftar sayısı da az değildir. Ne de olsa övgü denizinde boğulmaya gönüllü ciddi bir kalabalık var ülkede...

YORUM YAZ