MENÜ

Doğru oyun zaferi getirdi

Abone Ol Google News

İlk 10 dakikadaki hareketlilikten sonra hızla ülke normallerine ulaşan kupa finalinde acaba golü kim atacaktı? 36 yaşındaki Mustapha Yatabare mi yoksa Mustafa Pektemek (34) mi? İkisi de olmadı. Savunma takımı olarak nam salmış Sivas, kolay savuşturup hatta hücuma dönüştürülebileceği Kayseri ortasında golü yedi. Peki bu nasıl oldu? Sivas savunmada bir fazlaya geçmeye çalışırken sol bek Uğur Çiftçi içe kayıp stopere yaklaşınca alan darmadağın oldu! Yani Uğur, stoper mi bek mi derken pozisyonunu kaybetti ve en olmayacak yere vurdu topu. Bir zamanlar ’Fenerbahçe’nin geleceği’ diye adlandırılanlardan Ramazan Civelek de esasen Pektemek’ten bekleneni yaptı. Sivas karşılığı önce, tahmin edilebileceği gibi ‘Bilindik bir duran duran top’la verdi. Öne çıkışları ise ancak oyunun yavaşladığı, daha doğrusu Emrah Başsan’ın dolayısıyla Kayseri’nin yorulduğu bölümlerde mümkün oldu. Rakip hücumlar ortadan kalkınca Sivas oyunu iyiden iyiye işlemeye başladı. Örneğin 80’de Erdoğan Yeşilyurt’un kaleciye karşı karşıya bırakılması gibi. Oyun, uzatmaya gidene kadar ülke ortalamasını yakalamış gibiydi. Nihayetinde Max Gradel ’Akan oyun’da beceri vuruşuyla işi bitirdi.

Haberin Devamı

Bu ülkede...

Haberin Devamı

Ama burası Türkiye yani orta yapma cenneti! Taç çizgisinden yapılan ortada ’Kısa’ İlhan Parlak, ‘’uzun’’ Appindangoye’nin üzerinden kafayı vurup eşitliği getirdiyse de maçı epeydir doğru oynayan Sivas kolektif çabayla ‘Boş kaleye’ bir gol atıp, işi bitirdi ve kupayı almayı bildi! Ve son not... Ülkenin en büyük kentinin zor ulaşılan stadyumundaki maça ilgi stat ölçeğinde düşük kaldı. Bu stat için yapılan kamusal harcamayı bir biçimde değerlendirme gayretini anlıyorum ama o, bu maç değil! Bu final merkez statlardan örneğin İnönü’de oynansa, maç için kent dışından gelenler Boğaz’ı da gezebilme fırsatı yakalasa, maç bitimi ulaşacağı yere daha kolay ulaşsa iyi olmaz mıydı?. Ama futbol için çok az düşünülen ülkede bu kadarını beklemek aşırıya kaçmak olur değil mi?

YORUM YAZ