Arama

Popüler aramalar

Doğru hücum zaferi getirecek

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Futbol ‘an’ oyunudur, haliyle sonuçları önceden kestirilemez. Yine de en azından öngörüde bulunabilmemiz için yeterince veri sağlar. O nedenle hafta başı ligin gidişatına yön verecek maçta “Bizi neler bekliyor?” sorularına yanıt aramak, en azından bu oyunu sevip üzerine düşünenler açısından elzemdir. Verilecek yanıtlar da kesin sonuca ulaştırmaktan çok olabileceklere dair ipuçları elde etmemizi sağlar.
İki takımın bu sezonki ortalamalarına bakıldığında Fenerbahçe ve Beşiktaş birbirine zıt iki karakteri temsil ediyor; Fenerbahçe, güvenli ve sonuca odaklı... Beşiktaş akışkan, tempolu ve oyununu rakibe dikte eden bir tarza sahip.

Kartal’ın avantajı fazla

Haliyle ikisinin ‘eksik yanları’ arasında geçecek bir mücadele bekliyor bizleri. Coşkulu oynayan Beşiktaş, güvenli oynayan takımlara karşı hücumda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Kupadaki Konya ve ligdeki Başakşehir ile kazandığı Gençlerbirliği ve Mersin maçlarında ciddi anlamda zorlandığını gördük. Defansındaki stoper sıkıntılarını takımın dinamosu Atiba’yı onlara yaklaştırarak çözmeye kalkınca öndeki gücünü ciddi oranda kaybediyor. Oğuzhan-Sosa ikilisine baskı yapıldığında ise iş takımdan çıkıp Quaresma, Töre gibi ‘bireysel çözümlere’ kadar geriliyor. Ancak avantajları zaaflarının önünde.

Kriz çözücü Sosa-Ozzie!

Şenol Güneş ‘tek kanat çift forvet’ (Quaresma ya da Töre’den biri ile Gomez-Cenk Tosun) de yapıyor, bir süre deneyip farklı oyuncularla çift kanat tek forvete de dönebiliyor. Oyuncuların ‘çok boyutlu halleri’ hocanın elini güçlendirirken rakibin afalladığı ve önlem almaya çalıştığı anlarda sonuca uzanmayı biliyorlar. Keza yaratıcı orta ikilisi Sosa-Oğuzhan ile en durağan maçı bile bir ‘an’da çözebiliyorlar.

Fener desteklenince...

Fenerbahçe ise sezon başından bu yana onarmaya çalıştığı takım müdafaasını üst seviyeye taşıdı. Orta saha çizgisinden kendi kalelerine olan o koca alanı iyi parselleyip top geçirmez hale getirdiler. Antalya maçı ‘dipte ekstrem’ bir durumdu, ihmal edilebilir.. Onların dezavantajı ise, hücum!.. Birbirini yedekleyemeyecek özellikteki iki santrfor nedeniyle bitmez tükenmez bir tartışmanın içindeler ve “o mu bu mu?” ikilemi takıma zarar veriyor. Ancak oturmuş düzenlerini ilk yarının sonlarına doğru ve iki Moskova maçında yaptıkları gibi ‘orta sahadan sürpriz oyuncular’la destekleyince (Topal-Souza) maçı bir anda avuçlarına alabiliyorlar.

UEFA morali olumlu etken

Görünen güçleri Nani-Volkan gerçek güçleri ise gününde olduklarında Gökhan-Caner olan bir takım. Yedekten gelebilecek Diego-Alper katkısına bir de Alves’in sürpriz çıkışları (frikik ya da kafa vuruşu) ve üzerine de UEFA moralini de ekleyin... Yani bizi farklı yanları güçlü iki takımın başabaş geçecek maçı bekliyor. Bence sonucu, hücumu doğru yapan belirleyecek!..