Çokça duygu, birazcık futbol

İlk devre düşünüldüğünde hafta içi antrenmanlarında planlanmış ve deneyimlenmiş uygulamalara iki takım içinde pek şahit olamadık. Yine de Beşiktaş “hücum etmeye gayret eden taraf” görünümündeydi. Lakin bu görüntüde, kurgusal olmaktan çok temel planı rakip orta sahayı bozmak olan Trabzon’un oyunu kabullendiği bölgelerle ilgiliydi. Josef’in kayıpları, Dele Alli’nin görünmezliği ile birleşince yükün bindiği Salih’in gayreti mecburen yetersiz kaldı. Yine de ilk devre üç gol izlediysek bu plan, kurgu yada yetenek değil doğrudan hatayla ilgiliydi. Korner golünde başta Josef ve stoperler olmak üzere hatalı yerleşim, diğerinde Masuaku Beşiktaş golünde ise kaleci Uğurcan’ın zamanlamaya bağlı “hesap hatası” belirleyici oldu.
Haberin Devamı ›
Skorun etkisiyle
İkinci devre birazdan skorun etkisiyle maç hareketlendi. Beşiktaş öne gidip alanlar aradıkça Trabzon da aradığından daha çok alan ve pozisyon buldu. Oyuna sonradan giren Bardhi’nin 58 ya da 59’daki iki pozisyondan birinde gol çıkaramamış olması ilginçti! Ancak 65 sonrası tempoyu yavaş yavaş yükseltmeye başladı Beşiktaş ve bu hareketlilik Trabzon’un rakibin 25. ortasında çaresiz kalmasıyla sonuçlandı, beraberlik oluştu. Golden daha fazlası, karşılaşma iki takım için de bu zaman diliminden sonra kısa süreli de olsa ülke mücadele seviyesinin hayli üzerine tırmandı. Üstelik gollerin üçü futbolsuz geçen bölümde gerçekleşmişken...
Haberin Devamı ›
Zaman kazandılar
Beri yandan, iki teknik adam da haklarındaki yergilerden haberdar şüphesiz. Haliyle bu maç doğrudan takımlarındaki gelecekleri konusunda belirleyici nitelikte değilse de harareti yükseltecek maçlardandı. Bu beraberlikle ikisi de en azından keskin tartışmalar bağlamında zaman kazandı dersek yanlış olmaz...