MENÜ

Bu oyuna ‘1 puan' iyidir

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir futbol takımının aklını ve gücünü orta sahasına bakarak test edebiliriz. Orta saha takımın ‘kaptan köşkü’, ‘kokpit’idir. Ancak bu alandaki oyuncuların ‘etkili’ olması diğer mevkiilerin performansına direkt bağlıdır. Beşiktaş tüm ilk yarı boyunca karşı kaleye inemediyse bundan orta sahayı değil, kaleci dışında tüm takımı sorumlu tutabiliriz. Rakibi karşılayamayan, topu ele geçiremediği için kullanamayan Beşiktaş, takım ölçeği düşünüldüğünde ‘kudretli iki ön liberosu’na rağmen kendini savunma konusunda da büyük sıkıntılar yaşadı. Beri yandan hem dar alanda bireysel etkinlik hem geniş alanda takım organizasyonu konusunda hayli etkin olan Lizbon ilk yarı maçı 3-4 yapamadıysa, bunu biraz kaleci Tolga, biraz da son vuruş sıkıntısına bağlamalı.

İtiraz edemediler

Fakat esas problem, Beşiktaş’ın içine düştüğü ‘teslimiyetçi ruh hali’ne uzun süre itiraz edememiş olmasında. Takım 60. dakikaya kadar tüm ritmini ‘Quaresma’nın varyeteleri’ne bağlamış görünüyordu. Bu denli pasif oynayan bir takım yakaladığını atamama gibi bir lükse sahip değildi ki, altı yedi paslı ilk organize atakta Töre’yi bomboş durumda kaleciyle karşı karşıya bırakmayı başardılar. O da maçtaki ilk olumlu işinde ‘gol’ yaptı.

Oğuzhan’dan geldi...

Bu dakikadan sonra üzerindeki ölü toprağını bir parça atmış görünen Beşiktaş’ın 71. dakikadaki ikinci olgun atağında Cenk o lüksü kullanıp uygun topu dışarı vurdu! Ardından benzeri bir iş 77’de en yapmasını beklemediğimiz isim Oğuzhan’dan geldi. En iyi yaptığı iş olan ‘pas’ yerine ‘Cenkvari’ bir vuruşla pozisyonu heba etti. 85’te Gomez de bu kervana katılınca son 30 dakikada da olsa ele geçirilen oyun üstünlüğü galibiyetle süslenemedi. Bu maç da gösterdi ki, Beşiktaş maçı kaybedebileceği ilk devre ‘oynayamadığı’ oyun üzerine çok düşünüp bir o kadar da çalışmalı.

YORUM YAZ