Beşiktaş'ın gücü bitmiş!

Haberin Devamı ›
Beşiktaş’ı yakından izleyenler fark etmiştir, özellikle ligin ikinci yarısında takımda ciddi bir ‘güç kaybı’ söz konusuydu. Bu ‘güçsüzlük’ Akhisar karşısında zirve yaptı. Koca maç boyunca Oğuzhan üzerinden ve rakip müdafaanın göbeğine yapılmaya çalışılan baskıda temel eksik ‘güç’tü. Defans önüne kadar gitmesine gitti Beşiktaş ancak ne orada topu gole götürecek pas seçeneğini artırabildi ne de kaptırdıkları toplara devamında baskı yapabildi. Hal böyle olunca Akhisar’ın Merter-Ahmet Cebe-Bilal Kısa eksenli hücumlarının neredeyse tamamı Beşiktaş kalesinde etkili oldu..
Beşiktaş orta sahasıyla müdafaa bloğunun arasındaki boşluğa bol pasla taşıdıkları her topu mancınıkla atılma misali stoperlerin arkasındaki Gekas’a kelimenin tam anlamıyla ‘aşırdılar.’ Ve büyük golcü Gekas da gerek golleriyle gerekse atamadıklarıyla Escude-Ersan ikilisini neredeyse maç boyunca mahcup etti.
Olcay ve Veli’nin sorumluluk almadan oynamaları, Necip’in gayreti ama sınırlı hücum katkısı ilerideki Mustafa Pektemek, Niang, oynadığı sürece Holosko’nun elini kolunu bağladı. Fernandes’in yokluğunda yük Oğuzhan’a binmişti ama takım ne onu ‘saklayabildi’ ne de kullanacağı toplarda boşa çıkarak elini rahatlattı. Bu durumdaki Oğuzhan da Akhisar’ın başarılı kurgusu içinde kayboldu gitti. Elbette ki meseleyi ‘defans kurgusu’nun berbatlığıyla da açıklayabiliriz. Ne var ki, bir takım hemen her alanında rakibine top yapacak, oynayacak, koşacak bu kadar alan bırakıyorsa orada sadece kaleciye ya da stoperlere bakmak büyük yanılgı olur.
Akhisar’ın verdiği ilham
Peki ya Akhisar? Maçın başında Hilbert’in arkasına kaçtıkları ilk topta Güray’ın ortasına Gekas için ‘çocuk işi’ olan golünün ardından tüm karşılaşma boyunca istedikleri oyunu oynadılar. Beşiktaş’ın ‘yumuşak karnı’ Escude/Ersan ikilisinin uzun boylarına rağmen arkalarındaki boşluğa geçirdikleri her topla tehlike yarattılar ve istediklerini umduklarından fazlasıyla aldılar. Akhisar bu ligin en izlenesi topunu oynayan takımlardan biri. Sınırlı bütçe, sınırlı kadro... Ama fazladan arzu, oynama isteği ve oynarken eğlenebilme... Akhisarlı futbolcular esasen diyor ki; “En zor görünen durumda bile mutlaka bir çıkış vardır. Yeter ki hepiniz birbirinizle dayanışın ve yardımlaşın..” İşte hepsi bu...
Ayağa gelmiş öğretmen
Bir öğretmen; Teofanis Gekas. Yeteneğini tercübesiyle birleştirip, öğretiyor da öğretiyor. Nasıl ve nereye koşulur, müdafaa oyuncuları nasıl gezdirilir ve ‘uyutulur’, her bir şeyi gösteriyor öğrenmek isteyene. Genç forvet adayları ayaklarına kadar gelmiş bu büyük ustadan öğrenebileceklerini hızla öğrenmeliler. Tüm çabasına rağmen Samsun’u ligde tutamamıştı, umarım Akhisar’ın ligde kalmasına katkı verebilir. Manisa’daki Beşiktaş taraftarının Gekas’a alkışı da futbola dair ne çok şey anlatıyor aslında...
Aybaba’nın işi gittikçe güçleşiyor
Samet Aybaba, “4 yıllık sözleşmem var” dedi geçenlerde ama ligin ikinci yarısında tel tel dökülen bir takım izleyen taraftarlarını bu önermeyle ikna edebilmesi zor görünüyor. Gerçi orada “Sezon bitsin biz de kendi değerlendirmemizi yaparız” demişti. Agresif ve yarardan çok zarar veren Gökhan Süzen tercihi bile zaman zaman “Şu oyuncuyu ben bulmuştum” türünden cümleler kuran Aybaba’yı hayli zorlayacağa benzer. Evet, bu yıl Beşiktaş sezon başı tahminlerin çok ötesinde bir yerde şu anda. Ancak sorun tam da bu zamanlarda gelecek için umut vaat eden bir takımın ortalarda görünmemesinde. Haliyle ‘umut yoksa’, bu oyunla ve bu kurguyla Aybaba’la devam da zor gibi...