MENÜ

Aslan kesilmek!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

‘Felaket tellallığı’ bu ülkede siyasal dilin hammaddesi, olmazsa olmazıdır. İşler kötüye gitmeye başladı mı hemen bir ‘düşman icat etmek’ bu ülke yöneticisinin en maharetli olduğu konudur.
Bu duruma iletişimcilerden bazıları “acımasız dünya sendromu” diyor. Aslında ortada gerçek anlamda bir tehlike olmuyor ama öyle bir dil kuruyorsunuz ki, “felaket geliyor” hissi toplumda bir saplantı halini alıyor. Bu dil futbolda o kadar yaygın ki, yöneticilere kalırsa takımları yakında ‘dış güçler tarafından’ imha edilecek.
Son örnek Galatasaray Başkanı Adnan Polat’tan geldi. Yakın zamanda “Federasyonun arkasındayız” açıklaması yapan Polat, ara sıra kişiselleştirerek “Ben”, çoğunlukla takımdaşlığa vurgu yaparak “Biz” diyerek sürdürdüğü konuşmasını, bir Beşiktaşlı olarak Yıldırım Demirören yönetimden sık sık duyduğum retorik üzerine kurmuştu; “Galatasaray’ın haklarını yedirmem, aciz kalamam...”

Afili takım elbiseler giyip, iyi eğitime, başarılı işlere yapılan vurgular çoğu zaman yeterli olmuyor işleri doğru yürütmek için. Mahmut Özgener başkanlığındaki federasyon yönetimi, Adnan Polat’ın “Arkanızdayız” açıklaması yaptığı ilk anda “Bir dakika Adnan Bey, siz kimsiniz ki bizim arkamızda duruyorsunuz. Biz işimizi yapacak kadar bilgili ve yetkiniz” diyebilme cesareti gösteremediği anda pimi çekilmiş el bombasını da kucağını almış oldu.
Polat, ‘büyük yöneticilerin’ her zaman yaptığı gibi bir yandan hakemler üzerinden federasyonu ablukaya alma stratejisini uygulamaya sokarken, olası kötü gidişe karşı taraftar tepkisini de soğurmanın ilk adımını atmış oldu kendince.
Çok çocukça bulduğum bu tarzı, sınavda 8 aldığından kendinden bilip 2 aldığında suçu öğretmeninde arayan öğrencinin ruh haline benzetiyorum. Tuhafı, yöneticilerin bu ortak taktiğini, çok akıllı ve yaratıcı bulduğum geniş taraftar kitlelerinin ‘yiyor olması.’

Gazetelerden öğreniyoruz ki, Galatasaray yönetimi Kayserispor maçının tekrar edilmesi için federasyona başvurmuş. Ne kadar acıklı ve rakibine karşı ne kadar saygısız bir tavır değil mi? Yani, “Hakem olmasa biz Kayseri’yi havada karada yeneriz” demeye getiriyorlar alttan alta. Bu ülkede haklarının yendiğinden dem vuracak üç kulüp varsa, bunlar herhalde Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe değildir.
Bakmayın siz Polat’ın çıkışının ‘yalnız’ kalıyor oluşuna. Eğer Fenerbahçe ve Beşiktaş çeyrek gram futbol oynamış olsalardı bu haftaki sonuçların ardından onlarda federasyona ve hakemlere karşı rahatlıkla ‘aslan kesilebilirlerdi.’ Ne mutlu ki, hala utanma duygusu diye bir şeye sahibiz. O nedenle Fenerbahçeliler’in ‘piero’nun tespit ettiği iki ofsayt golüne rağmen takımlarının berbat futbolu yüzünden çıtlarını çıkarmamalarına, vicdana dair olumlu bir durumdur diye seviniyoruz.

YORUM YAZ