Tur umudu

Haberin Devamı ›
Caner hatası, dağılan baraj, Reyes’in parmak ısırtan müthiş frikiği, 24’üncü dakikaya kadar iyi götürdüğümüz maçta rakibi canlandıran golü getirmese, kötü oynamasına karşın Cim Bom sıkışmadan, paniklemeden 90 dakikayı daha rahat tamamlayabilirdi. Bu tip üst düzey maçlarda, üstelik de rakibin serbest vuruşları iyi yapan oyuncuları varsa kendi kalenin önünde böyle hatalar olmamalı. Geçen hafta sonu Galatasaray’ın rakibi Atletico Madrid’in Sarı-Kırmızılılar karşısında ne yapabileceğini görebilmek için Barcelona’ya karşı oynadıkları maçı keyifle seyretmiştik. Simao ile bir yandan, Reyes ile diğer taraftan, Forlan’la göbekten vuran, sahayı iyi parselleyen Madrid ile işimizin kolay olmayacağını düşündük. Ama anlaşılan o maç İspanyollar’ın bütün gazını kaçırmış. Ayrıca Galatasaray markası da onları korkutmuş. Oyuna her iki takım da birbirini kontrol ederek başladı. Çok baskı olmamasına rağmen çok pas hatası yaptılar. Her iki takım da topa hakim olup oyunu yönlendiremedi. Aslında bu da Cim Bom’un işine gelen karambol futbolunu getirdi. İşte böyle zamanlarda hata yapmamak lazım. Baskıyı önde koymak lazım. Bunları iyi yaptığımız söylenemez. İspanyollar’a bizim kaledeki tehlikeli pozisyonları hep kendimiz hazırladık. Olmayan santrfora kenarlardan top şişirdik. Rakip kolayca topu alıp tekrar bize hücum başlattı. İyi bir Galatasaray, maçın son 10 dakikasında olduğu gibi bu Atletico Madrid’i ‘oley’ çektirerek arenada yıkar. Kötü başlayan Keita’nın belki de turu getirecek golü Rijkaard’ın gole sebep olan Caner’in hesabını erken kesmesi, Giovani Dos Santos’un etkisizliği Keita varken Arda’yı santrfor olarak denemenin doğru olmadığı anlaşılan gecede Cim Bom tur umuduna uçtu.