Arama

Popüler aramalar

Rüya bitti...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Beklediğimiz, umduğumuz geceyi iki ülke arasındaki futbol, kültür ve anlayışından kaybettik. Çağdaş futbol, dar alanda, baskı altında çabuk düşünüp, çabuk uygulamayı gerektiriyor. Yani kısacası Hollanda’nın yaptığını...

Biz ise baskıyı dahi görmeden kazandıklarımızın çoğunu rakibe teslim ettik. Orta sahayı presle bozup, kazandıklarımızı öne atarak Hollanda’nın iki genç ve hata yapma ihtimali yüksek stoperinin arasına taşımalıydık. Çokça yapmadık. Yaptığımız anlarda da golcü dediklerimiz adeta rakibin stoperi gibi oldular. Atmanın kolay olduğu pozisyonları daha zor olanı yaparak kaçırdılar. Her iki yarıya da kötü başladık. Daha sonra dengeledik. Ama final vuruşları çok kötüydü. İlk yarıda bulduğumuz pozisyonlar böyle bir takıma karşı ulunduğunda mutlaka atılmalı. Eğer Avrupa çapında futbolcuyum diyorsanız, bunları atacaksınız. Her iki yarıda da erken gol yedik. Bunun sebebi aşırı motivasyonla gelen gerginlik olmalı diye düşünüyoruz. Bir de duran top meselesi var: Senelerdir çözemediğimiz. İlk golde zincirleme kaza yaptık. Robben’in basit duran topu, Semih-Volkan ikilisinin basit hatasıyla gol olunca, tekrar oyuna dönmemiz zorlaştı. İkinci yarıda da Türkiye’de oynayan iki Hollandalı’nın halı saha paslaşması bizim futbolcuların defansif pozisyon almalarının ne kadar hatalı olduğunun göstergesiydi. Şimdi Olcan tercihi konuşulacak veya oyuncu değişikliği geç mi oldu diye tartışılacak. İlk şutu 65’te Gökhan Töre ile attık, daha önce niye denemedik diye sorulacak. Bunların hepsini geçelim. Yanlış başladığımız grup maçlarında anca bu kadarı son dört maçta olurdu. En azından bizi buraya kadar heyecanla taşıyan çocuklarımıza teşekkür edelim. İdari
ve teknik yapılanmayı doğru yapıp, 2016’yı ülkeye muhteşem yaşatalım...