Arama

Popüler aramalar

Rüştü'nün eli

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Adeta kader maçında Rüştü’nün önce eli, sonra göbeği, derken Enis’in kafasıyla Ankaraspor golü gelince, Siyah-Beyazlılar’ın yüreği ağzına geldi. Haksız da değillerdi, skoru güzel, futbolu kötü gecede maç terse de dönebilirdi. Futbol garip bir oyun, daha çok pozisyon bulabilirsiniz, topa daha çok sahip olabilirsiniz, ama olmadık anda gol yiyip koskoca seneyi elinizden bırakıp, emeklerinizi kırıp dökebilirsiniz.
Şampiyonluğa oynayan takım, üstelik de gol ayakları kaliteliyse, hedefe giden yolda bulduğunu atacak. Yusuf’un 32. dakikada direkten döneni anlarız da, sihirbaz gibi getirip 42. dakikada Bobo’ya bayram şekeri gibi ikram ettiğinin atılamamasını, Delgado’nun kaptığı topu tekrar kaptırmasını anlayamayız. Bu yol tecrübe gerektirir, azim gerektirir, direnç gerektirir, istek gerektirir, ama hepsinden önemlisi ne yaptığını bilerek, hangi hedefe koştuğunu anlayarak sahada durmayı gerektirir. Son bölümlerde bulunan golleri bir yana koyun, şöyle bir düşünün... Dün gece Cisse neredeydi? Golün dışında Bobo, çok şey beklenen ve benim de büyük futbolcu olduğuna inandığım Delgado böyle mi olmalıydı? İki İbrahim, tecrübeli Rüştü, ayağını el gibi kullanan Yusuf, gecenin ayrı renkleriydiler... Diyebilirsiniz ki, ‘haticeyi bırak, neticeye bak.’ Doğrudur, bu sonuç Sivas’ı moral olarak kıracak, bir o kadar da Kara Kartal’ı coşturacaktır. Bu açıdan baktığınızda haftanın kârlısı elbette Siyah-Beyazlılar’dır. Onlardan beklenen, önümüzdeki hafta bir Ankara gecesinde daha sahaya çıktıklarında, ısıran, istediğini karşı takıma kabullendiren, isyankâr ruhuyla, şampiyonluk kupasına koşar görüntüde olmalarıdır.