Arama

Popüler aramalar

Öne çıkmayanlar

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Teknik adam olmasanız, bu takımların içinde bulunmasanız bile, futbolsever olarak sakatları ve cezalıları bir kenara koysanız, dün gece her iki hocanın da sahaya sürdüğü takımları siz de sahaya sürerdiniz. Biraz dikkat eden, biraz da takibi iyi olan sıradan bir düşünce; ancak bu kadar sığ şekilde takımlarını maça hazırlar. Bu maçın kaybı sonu yaklaşan ligde büyük yara verecekti. Bir de korkarak kaybı önleyemezsiniz ki. Ne özel bir taktik, ne sürpriz bir adam, ne de farklı bir görev verilen futbolcusu olmayan yavan derbide, ‘öne çıkmayanlar’ sonucu belirledi. Fenerbahçe daha çok göbekten pozisyon bulduğu için Rijkaard, oraya önlem almış. İki düz oyuncuyla emniyet subabı yapmıştı. Kanatları işleyince tehlikeli olan Galatasaray’a da karşı Daum, çabuk Özer’i de kullanarak çizgileri kilitlemeye çalışmıştı. Anlaşılan o ki, her iki teknik adam da yemeden golü bulmayı düşünmüştü. Aklı çıkan Daum oldu. Trabzon’da Emre Güngör’den sonra, Sami Yen’de de Leo Franco’nun amatörce hatası ile Cim Bom, yara aldı.

Alışık olunan ilk 20 dakikadaki boğucu Galatasaray baskısını Fenerbahçe akıllıca pas yaparak yavaşlattı. Doğru yerlerde çoğalıp Sarı-Kırmızılı futbolcuları birbirinden uzaklaştırdılar. Uzun pasa mecbur bırakıp onları da doğru hamlelerle rakipten önce aldılar. Dönen topların hepsini de akıllıca topladılar. Rijkaard elini oyuna sürmek istedi, hücumcuları çoğalttı. Ama sorun orta sahadan doğru çıkmayan ve gol bölgesinde çoğalmayan ayaklardaydı. Fenerbahçe, hafta içinde Aziz Başkan’ın basın toplantısı ile olası bir hakem hatasını, Özhan Canaydın’a alkış jestiyle de, ilk maçın yükselen tansiyonunu savuşturmasını doğru planlamayla becerdi.. Ve kısaca saha içinde de saha dışında da Cim Bom’dan daha fazla maça hazırlanmıştı.