Kriz

Haberin Devamı ›
Dünyayı ekonomik kriz sardı, gördüğümüz kadarıyla Fenerbahçe’yi de hocasından oyuncusuna kadar futbol krizi sarmış. Göz göre göre her hafta eriyor Sarı-Kanaryalar... Zirve yarışındaki diğer takımlar hata yapıyor, ‘gelin bize yetişin’ diyor ama ne anlayan, ne de gereğini yerine getiren var. Oturmuş hep beraber seyrediyorlar, yukardakiler nasıl gidecek diye arkadan bakıp duruyorlar.
Hani bu kadronun hedefi, Şampiyonlar Ligi’nde dereceydi... Bu futbol, bu vurdumduymazlık, apoletlerini İspanya’da bırakmış Aragones, bu camianın hakkı mı? Zor fikstürün dönemeç maçlarından birini oynuyorsun, karşındaki takımın kısıtlı kadrosuyla 3 cezalı ve 2 sakatı varken, yine üstünlük sağlayamıyorsan, buna artık yönetimin müdahale etmesi lazım. Avrupa Kupaları’ndan uzaklaşmadan önlemi almak, bizim görevimiz olmadığına göre yetkilileri göreve davet etmek gerekli. Gelelim maça...
Alex yokluğunda, 4-4-2 oynadı Fenerbahçe. Güiza ve Semih yan yana, zaman zaman önlü arkalı... Birbirlerinden kopmadıkları anlarda, arkadaki dörtlü destek verdiği müddetçe iyi işler yaptılar. Bursa çabuk forvetleriyle ağır olduğunu düşündüğü Fenerbahçe defansının arkasına top atarak gol bulmaya çalıştı. Ama o topu atacak ayaklar gerekeni yapamadı. Kendi planladıkları gol yoluyla Fenerbahçe’den erken golü yediler. Sonra da bocaladılar. Yavaş oynadıkça Bursalılar, Fenerbahçe’nin işine geldi. Oyunu set ettiler, pozisyon da vermediler. Ne zamanki yoruldu Kanaryalar, orta sahası düştü... O zaman Yeşil-Beyazlılar’ın işi kolaylaştı. Elini kolunu sallayan, Volkan’ın yanına gitti. Hocanın değişiklikleri gereksizdi, çok koşan Deniz gerekliydi. Penaltı kararı da ağardı. Alışkanlık haline geldi Sarı-Lacivertliler’de, erken atıyorlar sonra yatıyorlar.