Kör İtalyan

Haberin Devamı ›
Gelin gibi süslenmiş, seyircisi inanmış, havası güzel futbol gecesinin sonu bu olmamalıydı. Kontrollü başladığımız gecede ilk 45’te rakibin de risk almadan kontrollü oynama isteğiyle, biz istediğimizi yapar gibi göründük. Tempoyu bizim ayarladığımızı düşündük. Oysa ki İspanyollar uyanıkça bizi koşturdular. Aradaki fark, biz topun peşinde koştuk, onlar topu koşturdular, birinci yarının sonunda fizik olarak oyundan düşürdüler. İkinci yarıya da üst üste pozisyonlar bularak girdiklerinde maçın kaderi belli olmuştu aslında. Elano’nun çıkışı takımı etkiledi. Caner’in güzel oyununa hiç yakışmayan amatörce yaptığı hatayla atılması rakibi tetikledi. Santrforsuz ileride çoğalamayan bu yapı Galatasaray’ı çok zorlayacak, bu belli. Yine de bulduğumuz golden sonra yerde yatan oyuncunun, Caner’in ayağındaki topa elle müdahalesini görmeyen kör İtalyan olmasa, tur Aslan’a gelebilirdi. 6 hakem ne işe yarıyor, anlamak mümkün değil! Topal ile Mustafa Sarp oyun kalitesi olarak rakiplerinden iyi olmayınca ve Elano da oyun içinde takımı yönlendiren ayağını kullanamayınca zorlanan Cim Bom aksayan sağ tarafına Sabri’nin dönüşü için duacı olmalı. Hakan Balta ise solda bir an önce eski günlerdeki gibi oynamanın yolunu bulmalı. Bir çift sözümüz de kenara: Takım gömülüp rakip üstümüzde aşırı baskı kurarken siz eğer öne çıkmayı sağlayamıyorsanız, hadi derdinizi anlatamıyorsunuz, oyuncu değiştirip o anda müdahale edemiyorsanız, giden turda sizin de katkınız var demektir...