MENÜ

Kendi evinde!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İki ayrı 45 dakika, iki ayrı Galatasaray ve Beşiktaş seyrettik. Birinci yarının topa hakim olup, oyunu kuran ve sahada istediğini yapanı Galatasaray’dı. Diğer yarıda ise rakibin dengesini bozup, oyununu kabul ettiren Kara Kartal’dı. Bunun sebebi, Sarı-Kırmızılılar’ın doğru kadroyla başlayıp, Beşiktaş’ın yavaş ve tembel oyuncularla sahaya sürülmesiydi. İkinci yarı ise Tayfur hoca doğru hamle yaptı, Galatasaray kulübesinden ise, doğru karşılıklar gelmedi. Simao ve Fernandes değişikliği Pektemek ve Holosko ile harekete dönüştü. Bir türlü rahat edemedikleri orta saha, daha çalışır olduğu gibi, Galatasaray’ın iki stoperini de sağa ve sola sürükledi Siyah-Beyazlılar. Galatasaray’ın kötüsü Hakan Balta’yı Quaresma adeta çitiledi. Onun önüne oynayan Galatasaraylı oyuncular bir türlü kademeyi yapamadılar. Holosko da bindirmeye başlayınca, maçın görüntüsü Siyah-Beyaz ağırlıklı oldu. Veli gecenin görünmez kahramanlarından biriydi. Quaresma ise her Galatasaray maçında olduğu gibi, rakibi çok zorladı.
Galatasaray kenar yönetiminin hamlelerine bakalım: Önde top tutan Elmander’i çıkardılar, tepkisiz Baros’u bıraktılar. Sabri’yi sokup, orta sahayı kalabalıklaştırıp, Engin’i göbeğe çekip, Riera’yı sola aldılar, ama ileride top tutamadıkları için bu planlarının iflas ettiğini görmedik. Bol pasla rakibi soğutacaklarına çok pas kaybıyla şoka girdiler... Hata yaptılar, hatta zincirleme hatalar yaptılar.
Anlaşılmaz olan; önde giden takımın kimyası bu kadar neden bozuluyor? Elmander çıkarken, başta Hasan Şaş, kulübenin arkasındaki Galatasaraylılarla neden kavga ediyor? Kendi evinde Süper Final serisinde 7 puan kaybedersen, geçmiş 34 haftaya yazık edersin. Arena’da maç kazanamazsan şampiyonluğu zora sokarsın. Geceye Tayfur hoca damgasını vurdu. Aslında değişen bir şey yok. Üç puan da önde gitsen, 1 puan da önde gitsen, ipi göğüslemek istiyorsan, alman gereken sonuçlar aynı...

YORUM YAZ