Kaybeden yoktu

Haberin Devamı ›
Futbolculukları kurnaz iki teknik adam birbirlerini analiz etmişler, artılarını eksilerini bir tarafa yazmışlar. Önce gol yemeden sonra da golü bulacak taktik anlayışlarıyla takımlarını sahaya sürmüşlerdi. İlk istedikleri oldu. Ligin en az yiyen ekibi Kayserispor bu maçta da gol yemedi. Her maçı gol yiyerek geçen Galatasaray da kalesinde tehlike gördü ama golü görmedi. Bu skor bu anlayış ne Kayseri’ye ne de Galatasaray’a yaradı aslında. Sarı-Kırmızılılar’dan ev sahibi yukarıyı yakalayamadı. Cim Bom ise bulunduğu yerden üste sıçrayamadı... Tempo vardı, her iki takım da ligde bugüne kadar buldukları gol pozisyonunun toplamını bu maçta buldular.
Golcüler beceriksiz, zaman zaman da kaleciler başarılıydı. Bilek güreşi gibi maçta Cim Bom’un fizik gücü düşmeyince Kayseri istediğini alamadı. Ama Galatasaray da golcüsü olmadığı için bulduğu pozisyonları hak ettiği şekilde golle sonuçlandıramadı. Aslında beklentiyi yükseltmemek gerekli, Galatasaray’ın bu kadroyla kalitesi bu kadar. Elano’yu en iyi Hagi anlamalı. Onu oyundan çıkarırken kaybetmemenin yollarını bulmalı. Mesela yorgun Kewell, ondan önce çıkmalı. Emre Çolak bu ligde, bu fizikle kadroda yer bulmak için çok ekstra işler yapmalı. Ve Hagi, eğer sakatlık problemi yok ise fizik mücadelesi yüksek bu kadar oyunda, yaptığı oyuncu değişikliklerini bir daha gözden geçirmeli. Kayserisporlular 37 yıldır yenemedikleri Galatasaray’ı yine yenemediler. Ali Turan ıslıklar altında geldiği günden beri en iyisini yaptı. Beşiktaş maçı öncesi kart veya sakatlıktan kaybı olmaması da Kayseri gecesinde Cim Bom için büyük şanstı.