Arama

Popüler aramalar

İnönü'de kazanmadan bu iş olmaz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Hesap yapmaktan yorulmuştuk maç öncesinde. Göbeğimizi hem burada kendimiz kesecek, bir yandan da gözümüzü, kulağımızı Almanya’ya çevirecektik. Manchester’ın eksikleri, Wolfsburg’un puan alma ihtimalini güçlendirdikçe bizim de hevesimiz artmıştı. Oluru zor, ama olması muhtemel gecenin sonu arka arkaya evinde 3 mağlubiyetle ve hüzünle bitti.

Beşiktaş’ta kural ters işledi
Şampiyonlar Ligi’nde temel kural; kendi sahanda 3 puan alıp dışarıdan ne getirsen, heybeye ne atarsan yanına kâr kalacak, seni üst tura taşıyacak... Bakarsak Siyah-Beyazlılar’a, tam tersini yaptılar, İnönü’de bol keseden puan dağıttılar, dışarıda zorlaya zorlaya puan aldılar. Ne diyelim; seneye hayırlısı olsun, bundan ders alınsın.

Mustafa hoca, yememeyi, geriye düşmeden öne geçmeyi planlayarak geceye başlamayı tercih etmiş. Takıma da mümkün olduğunca önde top tutup kalenin uzağında rakibi baskı altına almaları talimatını vermiş. Buraya kadar her şey iyi, düşünce de doğru... Ve en korktuğu Dzagoev’i Toraman’la nikahlamış. Kendi de eksilmiş, rakibi de eksiltmiş. Tello ve Ekrem ile ters kanatlardan CSKA’yı zorlarken, Bobo’yu gol bölgesine yollamayı planlamış. Rus teknik adam ise buna uyanana kadar hem baskıyı yedi, hem de Ernst ve Fink’in orta sahada yaptığı presle Kartal’a mahkum oynadı. Sonra uyandı.

Üzülmez’e destek gelmeyince...
Dzagoev’i Toraman’la birlikte Sivok ile Ferrari’nin arasına yollayınca orta saha düştü ve rakip oyunu dengeledi. Toraman’ın top Beşiktaş’ta iken oyuna katılması gerekliydi, bunu yapamadılar. Dzagoev’i tutmak tamam, ama unutulmaması gereken Krasic de vardı. İbrahim Üzülmez’in yalnızlığı onu iyice parlattı. Bu oyuncular mutlaka kademeli savunulurlar, ya Ekrem ya Sivok Üzülmez’e destek vermeliydi. Veremediler, Krasic de yapacağını yaptı golünü attı.

Aslında Siyah-Beyazlılar hep söylediğimiz savunma bütünlüğünü yine korudu. Topu kaybettiklerinde, topun arkasına çabuk geçtiler. Dönen topları da akıllıca aldılar. Ama sorun hücumda çoğalamamaktı yine. Kısacası Beşiktaş’ın sürprizi yoktu, bilineni oynadı, istenileni alamadı, Avrupa defterini baştan kaybettiği puanlarla kapattı. Seyircinin azlığı, Kartal’ın aşırı hırslı olmaması, Ekrem Dağ’la değiştirdiği Nihat’ın ıslıklanması, Fink’in çıkışında, Uğur’un girişinde seyircinin homurdanması, Beşiktaş adına akılda kalanlar oldu. Gecenin dersi ise dünya vitrinine çıkmaya hazır, milyonların havada uçuşacağı gençlere onların sahip olması, bizim ise sadece yolun sonuna gelmişlere döktüğümüz paralardı.