Hoşgeldiniz!

Haberin Devamı ›
Erken gelen gol ve hemen arkasından golcü Burak’ın farkı 2’ye çıkaran golü, Kayseri’nin savunmasını düşürdü. Zaten daha ilk 8 dakikada, Sneijder’in golüyle birlikte Burak ve Drogba’nın, yapamadıklarını koyarsanız, Galatasaray ablukasını anlarsınız. 2 haftalık aradan sonra takım halinde iyi oynayan bir Galatasaray gördük sahada. Oturttuğu 4-3-1-2 düzenini ustalıkla kullandı Cimbom. Zaman zaman Melo’yu 4’lünün önünde tek bırakarak, 4-1-3-2 yaptı ki, o anlar Kayseri’nin üstüne kabus gibi çöktüğü dakikalardı. Dününkü Drogba, asistleri ve oyuna tecrübesiyle harmanlayıp kattığı futbol güzellikleri ile, kilidi açanlardan biriydi. Selçuk ve Melo yardımlaşması, oyunu öne itmeleri, Sneijder’in onlarla koordineli sahne alması ve Burak’ın ‘Ben golcüyüm’ diye bağıran golleri, doğrudan kaleye gidişi, stadı dolduranlara futbol ziyafeti gibi gelmiştir. Hamit’in erken sakatlanması ile oyuna giren Sabri de, Eboue’nin performansını arttırdı. Daha rahat öne çıktı. Hücuma korkusuz katkı sağladı. Çünkü kademesini kapatan Sabri’ye güveni tamdı. Cimbom’un dünkü artılarından biri de, stoperlerinin ve özellikle de Gökhan Zan’ın, topla öne çıkıp pas yapma cesaretiydi.
Ve işin sırrı, Galatasaray’ı efektif pas yapmıyor ve temposu düşük diye eleştiriyorduk. Cimbom, bu sırrı, futbol kutusunu açıp, müthiş keyif getirecek şekilde sahaya çıkardı... Geçen maçlarda Galatasaray’da iyi oynayan futbolcu sayısı, 2-3’ü geçmiyordu. Bir o kadarına vasat diyorduk. Geri kalanı ise geçer not almıyordu.. Bu kadar değerli futbolcular varken, böyle kopuk ve kırılgan yapı, istenmeyen sonuçlar getiriyordu. Kayseri önünde Cimbom, bütünüyle iyi oynadı. O zaman da fark sahaya da skora da yansıdı. Kayseri’ye yapacak bir şey kalmadı... Ha.. Mourinho da hoşgeldi!.. Az daha bize maçı unutturacaktı da!...