Arama

Popüler aramalar

Hazırlık mı!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Hazırlık maçlarının skoru oldum olası beni ilgilendirmez. 3 de yersiniz, 5 de atarsınız. Bu, tribünler için üzüntü ya da sevinç nedeni olabilir, ama ismi üstünde, teknik adamlar için resmi maçların provasıdır bu tip karşılaşmalar. Uyduruk bir penaltı olmasa, bizden daha iyi konsantre olan Romanya’yı açamazdık. Ve sonraki golü de psikolojik dağınıklıkları olmasa bulamazdık. Onun için skora değil oyuna bakalım diyoruz...

Hedef Kazakistan’sa yeni dönemde, yeni hocayla, yeni bir şeyler yapıp o maçı ve sonrasını nasıl geçeceğimizi görmeliydik sahada. Dün gece yenilenen veya yeni olan bir düşünce sahaya yansımadı. Hiddink’in basın toplantısında söylediği: “Hücum oynayan bir takım heyecan verir, ama defans yapmasını bilmezseniz takım olamazsınız” deyişi Saracoğlu’nda karşılığını bulmadı, içi boş bir istek olarak gözüktü. Türkiye’nin zaten geçmiş dönemde hücumda sorunu yok, ama defansı sorunluydu. Romenler dün aralara atılan toplarla eksiğin var olduğunu gösterdiler.
Hiddink düşüncede çabuk top yapan, hızlı çıkan bir takım kurgusu ile sahaya sürmüştü Ay-Yıldızlıları. İlk yarı zaten tempomuz düşüktü, çabuk çıkmak için gerekli olan öne doğru oynamak yerine, top bizde kalsın diye sürekli yana ve geriye oynayınca ‘baygın bir 45 dakika’ seyrettik Marko ve Nuri birbirinin markajını yaptılar. Emre’yle Arda da top alamayınca gelip kendi işlerini kendileri halletmeye kalkınca pozisyon da üretemedik. Değişiklikler maça hareket getirdiler. Önümüzdeki süreçte milli takımımızın en büyük sorunu çok şey beklediğimiz gurbetçiler olabilir, dikkat. Hazır mıyız? Şimdilik değil...