Görüntüsü dağınık

Son haftaların futbol adına iyi görüntülerini maalesef dün gece istekle ve ısrarlı mücadele haricinde çok göremedik. Oysa ki Cim Bom’un zor bir turnikeye girip, peş peşe oynayacağı maçların ilkiydi Konya Torku maçı. Daha dikkatli ve daha konsantre olmalıydı Sarı- Kırmızılılar. Niye konsantrasyon dedik? İlk 30 dakikayı hatırlayın, takımın kurtarıcısı olmasına alıştığımız Muslera’nın ikramı ile yenilen golü düşünün. Geride sürekli ikiye iki üçe üç yakalananve hatta çokça da bir eksik kalan Galatasaray defansına yardımı getiremeyen aklı önde olanları merceğe koyun...
Haberin Devamı ›
Geçen haftalarda da söyledik kanatsız Galatasaray’ın çokça yer değiştirerek oynayan forvetlerinin ancak topun arkasına çok çabuk geçebilmeleriyle tehlike yaşamayabileceğini... Üstelik oyun boyunu uzun bırakıp bu kadar ‘aralı’ oynarsanız akıllı ve kaliteli bir rakip hallaç pamuğu gibi Cim Bom’u atar. Arkasıyla önü neredeyse bütün sahaya yayılan 70-80 metre mesafeli oynanan oyunun yükünü her maç Melo ve Selçuk kaldıramaz. Ve unutmayalım ki son maçlarını 3 kişilik oynayan ve hatta karttan kaçan Melo da her maç bu tempoya dayanamaz. Takımın beli kırılır, önü arkası kopar, bir de çoklu skorla geri düşerseniz. Bu Cim Bom, 90 dakikayı kendi lehine kolay çeviremez. Kalitesi bu kadar yüksek bir takım bu kadar top kaybı ve pas hatası yapmamalı. Kişisel becerisi olan bir takımda (Drogba gibi) gol bölgesinde etkin bir kaç futbolcu daha parlamalı: Aslında Galatasaray'ın önemli bir sorunu da kulübesi... Oradan gelip maçı değiştirecek oyuncusunun olmaması... Bir de üstüne üstlük sol beki de olmadığını düşünürsek sezon başında nasıl bir kadro planlaması yapıldığına şaşmamak elde değil. Konya’nın da hakkını verelim, tek devre oynar denilen Konya'nın; Cim Bom’u sürekli geri itmesini ve önde basarak oynatmamasını alkışlayalım. Üçlü paketin ilkini 3 puanla atlatan Cim Bom, ‘dağınık’ görüntüsünün bir an önce kompak hale getirmeli...