Arama

Popüler aramalar

Genlerinde var

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Gecenin kahramanlarından Muslera’nın akıl dolu ve hızlı bir şekilde oyuna soktuğu topla Selçuk, akıllıca kaçan Umut’u gördüğü an Cim Bom tarihindeki en güzel sayfalardan birine daha imza attı... Kafaya koymuşlardı belli ki; inanarak, coşkulu, yardımlaşarak ve hedefe kilitlenmiş girdiler maça Sarı-Kırmızılılar. Schalke’nin Farfan’ını, Bastos’unu çıkarmadan merkeze çok koşarak üstelik de forvet hattı çok yer değiştirerek Schalke’yi şaşkına çevirdi. Türkiye liginin çok üstünde oynanan tempo, Galatasaray’ın Avrupa aşkı ve direnciydi. Golü yedikten sonra Hamit patladı.. Hakkıydı. Daha önce direkleri dövdü. Bu sefer direğe vurdurup Schalke Arena’yı yas evine döndürdü. Semih ile Dany risksiz ve oyuna katkılıydılar. Selçuk ise ilk 45 dakikanın, sahanın her yerine basanı ve doğru pas atanı oldu. Burak ve Drogba rakibe doğru hamlelerle baskı koydular, topla rahat çıkartmadılar. Melo ise her hattı kesen acil servis elemanı gibiydi... Ve Şampiyonlar Ligi’nin golcüsü Burak, sırtına aldığı Schalke’yle beraber 8 maçta 8 gol atarak, hem tarih oldu, hem de turun ilk işaret fişeği... İkinci yarı çok sıkıldık, bunaldık, hata yaptık, geriye yaslandık, futbol doğrularının tamamını unuttuk, ya Schalke’lileri kovaladık ya da Schalke’lilerin çevirdiği topları kovalayıp, yorulduk. Geç de olsa Fatih hocanın iki diri futbolcu hamlesi doğruydu. Şanssızlık ise Semih’in sakatlığı oldu. Cim Bom çok zor bir taktik şablonla, önemli fizik gücü isteyen ve konsantrasyonun hiç düşmemesi gereken saha düzeniyle oynadığı için ikinci 45’te zorluk yaşadı. Ama dedik ya, genlerinde var. Tüm Türkiye’yi ‘Umut’la sevince boğdu, kulübün kasasını parayla doldurdu, ülke puanını artırdı. Zor gecenin Türk futbolu adına Şampiyonlar Ligi meşalesi oldu. Eli değene, yüreğiyle ayağını birleştirene, tekmeye kafa uzatana, inanarak sahada olan aslanlara helal olsun.