Arama

Popüler aramalar

Galip sayılırlar

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Hani elimizde bir yetki olsa, torbamızda da 6 puan... Çıkarır 3’ünü Fenerbahçe’ye, 3’ünü de Trabzonspor’a, anasının ak sütü gibi helal ederek, verirdim. Müthiş bir tempoyla, futbol adına doğruları yaparak iki takım da seyredenleri kendinden geçirecek maç oynadılar Kadıköy’de. Her zaman maçın adamını sorarlar, genelde 11’lerden ya da oyuna sonradan girenlerden biri seçilir. Ama bizce maçın adamı; bütün hazırlıklarını son derece akıllıca yapan Ersun hoca ve ekibi idi. Ağır dediğimiz Fenerbahçe stoperlerine, İsaac ve Yattara çabuluğunu kullanacak diye düşünenleri, doğru bir planlama ile adeta ters köşeye yatırdı. Umut ve Gökhan ile başlayarak, iki stoperi kendi sahasına hapsetti. Geriden oyun kurmalarını ve ayağa pasla çıkmalarını engellemiş oldu. Carlos-Uğur tarafını ise sürekli tedirginlik yaratacak şekilde, Yattara ile bozdu. Selçuk ve Emre ‘Trabzon’daki görevdaşları’ Hüseyin ve Selçuk İnan’dan daha akılcı işler yaptılar. İki takımın oyun anlayışındaki temel farklılık, Fenerbahçe’nin topa daha fazla sahip olarak oynama isteği, Trabzonspor’un ise kazandığı topları en çabuk şekilde gol bölgesine uzun topla girerek, oradaki diri oyuncularından gol vuruşu beklemesiydi. Eğer şans Traszonspor’un yanında olsaydı, 5 maçlık pozisyonu, sadece bir 90 dakikada yaratıp, gole çevirmeden Kadıköy’den ayrılmazlardı. Ne bilelim, 10 senenin tılsımı bozulmasın diye, mistik güçler pozisyonları engellemiştir. Şaka bir yana Trabzonspor son vuruşlarda Volkan’a çarptı. Güiza’nın kısırlığına sabırların tükendiği gecede, Bünyamin Gezer, ayrı bir takım gibiydi. Harika bir maç yönetti.