Daum haklı

Haberin Devamı ›
Galatasaray oyunu kuramadan, ne olduğunu anlamadan, doğru dürüst pas yapamadan, gerginliğinin şaşkınlığını üzerinden atamadan golü yeyince dağıldı. Sahaya çıkan kadrolara bakarsak, Daum beklenenin dışında ama akıllıca bir anlayışla Galatasaray’ın köprülerini havaya uçurmak için dirileri sahaya sürmüştü. Zayıf olan defansını kullanmayı hedeflemişti. Emre ve Baroni her zamanki çalışkanlığıyla ortayı kontrol edecekti. Vederson ve Topuz diriliği ile Cim Bom’un kanatlarına geçit verilmeyecekti. Eleştirsek de futbol tecrübesi tartışılmaz Carlos da, Keita kıvraklığına sigorta olarak düşünülmüştü. Yapmak istediklerinde ve planında Daum haklı çıktı. En önemli hamlesi Kazım’ı iki stoperin üstüne dozer gibi yollamasıydı. İstediklerini yapınca Galatasaray’ın gerisini de hem çökertti, hem de rakiplerini sinirlendirdi. Defansını akıllıca önde kurdu, Cim Bom’un tehlikeli ön tarafını kalesinden uzakta tuttu.
Topu yere indireceğine, sıkışınca Sarı-Kırmızılılar uzun ve havadan oynamaya çalıştılar. İşte o anda da Sarı-Lacivertliler’in tuzağına düştüler. Attıkları her top, duvara çarptı, rakip kaptı ve Galatasaray sadece baktı. Fenerbahçe topun arkasına çabuk geçti, Galatasaray ise maç boyunca kopuk kopuk oynadı. Arda, Elano, Keita aynı anda oyunda olamadılar. Oysa Sarı-Lacivertliler’de herkes her an oyunun içindeydi. Elano’yu biz göremedik, Arda çıkacağına o çıkmalıydı. Ama herhalde Rijkaard da göremedi. Ve bir derbi, bir Kadıköy gecesi psikolojik olarak hazırlanmamış Cim Bom’un sinirini kontrol edememesiyle yine Fenerbahçe’nin oldu.