Arama

Popüler aramalar

Çıkmayan candan...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Travmatik bir hafta sonu geçirmişti Galatasaray, bu maç öncesinde. Sakatlara ilaveten bir de ceza kasırgası geçti üstünden. Şampiyonluk yolu tıkanmış gibi gözükürken, istediği 3 puanı aldı. Başkan Adnan Polat, maç öncesi, “Kalan 7 maçımızı da alacağız” iddiasında konuşurken, bizim dün gördüğümüz Cim Bom, Olimpiyat Stadı’nda hiç de öyle izlenim vermedi. Biliyorum okurken aklınızdan ‘bu kadar sakat, bu kadar cezalı oyuncu varken, iyi futbol nasıl beklenir ?’ sorusu geçiyor. Peki o zaman, dünkü kadroyu aklımızdan bir geçirelim, sonra karar verelim. En zayıf halkası Cim Bom’un daha önce bu dizilişle hiç yan yana oynamamış defansıydı. Bunda herhalde herkes hemfikir. Gelelim defansın önüne. Topal ve Ayhan bu sezonun en başarılı ikililerinden değil mi? Onların önünde oynayan Kewell, Barış, Lincoln, Baros, sonradan oyuna giren Nonda neyin nesi peki? Bu kadar kaliteli orta ve ön tarafı olan takımın dünkü görüntüsüdür bizi hayrete düşüren ve kafamıza takılan. Hazır olmayan Emre’nin erken çıkışının hesabını da sağlık ekibinden değil, hala durumu anlamayan yönetenlerinden sormalı Galatasaraylılar.
Yukarıdaki tabloda yapacağı tek şey Galatasaray’ın, defansından topu uzak tutmaktı. Bunu yapacaklar ise sahada sadece dolaşınca, isteksiz, 3 pas yapamayan, kale önünde çoğalamayan, takım savunması yapamayan Sarı-Kırmızı’lılar’ı seyrettik. Mühim olan 3 puan’ diyorsanız; ‘zor bir haftanın sonrasında kötü futbol olabilir’ mazeretini öne sürüyorsanız, buna da hayır demiyelim.
Ve, çıkmayan candan ümit kesilmez. Cim Bom eğer toparlanırsa, Avrupa kupaları için ben de varım diyebilir.