Arama

Popüler aramalar

Çığlık çığlığa!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Avrupa yolunu kestirmeden açmaya çalışan iki takımın mücadelesinde kırılma noktası, 45. dakika düdüğünün çalınmasının sonrasında oldu. Burak Yılmaz, Ernst ile girdiği mücadelede ceza sahasında anlamsızca kendini yere bırakıp, bu seneki performansına ters düşen davranışıyla rakibinin gırtlağını sıktı. Halbuki iki takım da, futbol adına sadece ‘futbol oynuyorlarmış’ gibi yaptı. Üç pası bir arada göremedik. Yalan rüzgarı gibiydi. Hadi Beşiktaş’ı anladık: Çok alıştıkları Veli ve Fernandes yoktu. Dolayısıyla topu tutup, oyun kuracak adamı da kalmamıştı. Aldıklarını Quaresma’ya atıp, ondan medet umdular. O da zaten bildiğiniz gibi; kendi çalıyor, kendi oynuyor. Pektemek’in dikine gidişleri de kısa sürünce, Almeida’da yalnız kalınca, Beşiktaş için bu skor normal oldu. Ama Trabzon 11 kişiyken, daha koordineli olmalıydı, oyuna ağırlığını koymalıydı. Top daha çok misafir takımda kaldı. Bunun da sebebi; Zokora ve Colman’dı.

Gecenin ilginç tarafı; etkisiz Holosko ile Trabzon’un etkisizi Olcan’ın golleri bulmasıydı. İçimizden ‘oh be’ demek geliyor. Izdırap çektirilen sezonun, ızdırap çeken futbolcularıyla sondan bir önceki maçı geride bıraktık. Avrupa yoluna çıkan Trabzon’a inançları için tebrik ve başarılar...