Arama

Popüler aramalar

Asabiyim abi!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Fikstür avantajı dedik, Fener mücadele ediyor dedik, Alex’in ustalığından, Emre’nin çalışkanlığından ve takımı motive etmesinden bahsettik, Lugano’ya ‘Mehmetçik’ lakabını taktık, Volkan’ı panter yaptık, Santos sol şerit fırtınası dedik, Baroni iyi köprü kuruyor diye anlattık ve duvara tosladık. Bütün bunlar sahaya kendinizi verirseniz, oynarsanız, işinizi ciddiye alırsanız olur. Aksi takdirde ligdeki en kötü maçını oynayan, 9 eksikli Belediye’ye karşı bile sahadan boynu bükük ayrılırsınız. Bezgin tempoyla oyuna başlama, baygın futbol oynama hakkınız o forma ve o kadroyla yok. Kenar yönetimininde kör gözün parmağına, yanlış oyun planına, itirazımız var. Barbosa-Vinicius ikilisi hem uzun hem sert. Sen top şişiriyorsun, adamların en iyi yaptığı işi göz göre göre yaptırıyorsun. Rakibi dirençlendirip, morallendiriyorsun. Topu yere indirip birbirine yakın oynayan Belediye’yi eksilterek oyundan düşürmeyi akıl edemiyorsun. Hadi yapamadın, uzun topla defansın arkasına adam kaçıramıyorsun. Gerideki Bilica trafiğe çıkmış acemiler gibi şaşkın bakıyor, rakip golü yapıyor. Hala uyanamıyorsun. Büyükşehir oyunu önde tutuyor, seni kalesine yaklaştırmıyor. Oyunu domine ediyor. Paniklediği ikinci yarı başı hariç, sen panikletemiyorsun. Basıp, yıldıramıyorsun. En gariban Selçuk’la, Deniz bulunup ıslıklanıyor. Ama Emre oyundan çıkarken kaptanlık bandını Gökhan’a atıp kulübe yerine doğru soyunma odasına gidiyor, onu da alkışlıyorsun. Bu lig daha çok su kaldırır. Ama Sarı-Lacivertliler’in oyun içi disiplinsizliklerinin su kaldırır tarafı bizce yok. Eğer profesyonelliği unutup, Lille maçının gerginliği ile “Marezetim var, asabiyim abi” diyorsan, bizde “Geç bunları” deriz...