Arama

Popüler aramalar

2011'in lideri!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İlk yarının son maçında gelen 3 puan ile Galatasaray liderlik koltuğuna rahat oturdu. 90 dakika içerisindeki oyuna bakarsanız, 3 puanı almak Cim Bom adına hiçte kolay olmadı.
Manisa organize bir takım, Kemal hocayı tebrik etmek gerekli. Oyunun bütününü doğru oynuyorlar, rakipten daha fazla topun olduğu bölgede çoğalabiliyorlar... Oyunu çirkinleştirmiyorlar, pozitif futbol adına gerekeni yapıyorlar. Dün gece de böyle oldu, ama rakip Cim Bom’du: Daha maçın ilk dakikasında Simpson’ın direğe vuran topu Manisa’nın taktik planın işaret fişeği gibiydi. Gerideki 4 adamın önüne sigorta olarak Yiğit İncedemir’i koyup, Cim Bom’un orta saha etkiliğini bitirerek defansın arkasına 3 hızlı adamıyla çabuk topla sarkmayı düşünmüştü Ege temsilcisi. Zaman zaman da bu düşüncelerini gerçekleştirebildiler. Galatasaray ise buna ilk 45 dakikada çözüm üretemedi. Sarı-Kırmızılılar statik oynadılar. Rakibin dengesini bozacak koşuları yapmadılar. Melo’ya seyirci adeta bayılıyor. O da top keserken doğru işler yapıyor. Ama topu aldıktan sonra lüzumsuz yere kendini hırpalıyor, rakiple de topla da kavga ediyor... Sonra da sinirlenip kart görüyor. Hep söylediğimiz; Sarı-Kırmızılılar’ın oyun içi organizasyonunu yapabilecek futbolcu ihtiyacı dün de oyunu kilitleyen Manisa karşısında ortaya çıktı. Eboue etkili, Balta etkisizdi. Emre ve Kazım ise beklenin uzağında... Böyle olunca da kenar ortadan gelecek pozisyonlar ‘yok’ denecek kadar azaldı. Baros ve Elmander de Manisalı iki stoperin kucağından kurtulacak ön ve arka koşuları koordineli olarak yapamadılar, gol pozisyonu da üretemediler.
44’te Çolak’ın yüzde yüz pozisyonda atamadığı bir duran top ile Selçuk’un frikiğinden gol olarak çıkmasa, Galatasaray liderlik yarışındaki rakibine nazire yapar gibi, sahadan beraberlikle ayrılabilirdi. Hakem kararları çifte standartlıydı.
İte kaka oynanan ilk yarı nihayet bitti. Şimdi Cim Bom’un 17 maçta 10 puanı neden var onu düşünme zamanı!..