Tenisciler Cennete Gider (1) !
Anlayacağınız ABD tarihi gibi fazla geriye gitmeye hiç gerek yok. Bundan bir yüzyıl kadar önce Güney Kaliforniya Çölündeki bir kuyunun etrafında yerleşim başlamıştı. Keşfedenler ise Kızılderililer, öncüler, yatırımcılardan başkaları değildi. Tam bir kovboy kasabasına dönmesiyle her türlü haydutluk, soygunlar gırla gidiyordu. 1800’lerin sonuna doğru Colorado Nehrinde altın bulununca buranın da talihi değişiverdi. Çok uzun bir süre çöldeki yegane su kaynağı olarak gelene geçene hizmet verdi. Esas yerleşimciler 1913 yılında geldiler ve bu kez tam yerleştiler. 1922 yılındaki bir gazete makalesi ABD’de Indian Wells kadar çabuk ve geniş gelişen ikinci bir yerleşim bölgesi olmadığını yazıyorduÖMısır’dan palmiye bile getirttiler.
Haberin Devamı ›
1967 seçimlerinde buradaki kayıtlı seçmen adedi sadece 285’ti ! Indian Wells 1997’lerde ABD’nin en yüksek gelir seviyesine sahip kenti olarak saptandı. 2000’lere gelirken kent meclisi 387 dönümlük bir araziyi “Indian Wells Tennis Garden(bahçesi)” diye anılan bir cennete dahil etti. Bu cennet 16.100 kişilik kapasitesi ve çok ilginç mimarisiyle dünyanın en büyük ve en albenili merkez-kortlarından birine sahiptir. Bunca yıllık spor yaşantımda tenis ya da golf ile ilintili olup Indian Wells’i sevmeyen tek bir kişiye rastlamadım. Hele oyuncular ve hakemler buraya aşıklar.
Haberin Devamı ›
İşte bu cennette “ATP Masters 1000” kategorisine ait 9 turnuvanın ilki burada başlıyor. ”BNP Paribas Open Indian Wells” adı altında. Diğer sekiz turnuva ise sırasıyla Sony Open (Miami), Monte Carlo, Mutua (Madrid), Roma, Toronto, Cincinnati, Shanghai ve en son BNP Masters (Paris). İndian Wells’de dağıtılacak ödül toplamı 4.720.380 dolar. Kortlar sert zemin. Hava 20 derecelerde.
Indian Wells, Avustralya’dan sonraki ilk büyük turnuva. Bunlar eskiden grand-prix turnuvaları dışındaki “double-week (iki haftalık) seriler” olarak adlandırılırdı. Teniscilerin çoğu Sidney’den sonra eksiklerini tamamlamaya çalışmış olarak karşımıza çıkıyor. Ağır Ağabey’lerin hemen hepsi eski şampiyonları kendilerine taktik ya da psilkolojik destek vermeleri için maaşa bağlamış vaziyetteler. Buna ilk başlayan Andy Murray oldu. İvan Lendl (Korkunç Ivan lakaplı) ile 3 yıldır çalışıyor. Djkokovic, Boris Becker’i, Federer kendi gibi bir başka klasta olan Stephan Edberg’i, Tsonga Escude-Ascione ikilisini, Nishikori Chang’ı, Gasquet Bruguera’yı, Cilic İvanisevic’i , Stosur Miles Mac Lagan’ı, Wozniacki Thomas Hogstedt’i, Sharapova ise Sven Groenevald’i getirdi. Bakalım ne olacak sonları ?
İlerki yazılarımdan birinde büyük şampiyonlarla yollarını birleştiren tenisçilere değinecek ve oyuncuları bu birlikteliklere zorlayan şartları belirteceğim.
Yarına kadar hoşkalınız.