MENÜ

Giden Gidene !

Abone Ol Google News

Bizim yazlıktaki işletmecimiz zamanında bana ve eşime mükellef bir akşam yemeği ısmarkayacağını söyleyince nedenini sordum. “Ağabey ben müşterek bahis oynuyorum. Sana dün sorduklarımdan 200 Euro kazandım” demişti. Zavallı kumar illetinin sonunda çıplak kalacağını hiç düşünmemişti anlaşılan !

Haberin Devamı

Sizlere ulaştığım önceki yazımda bu turnuva çok sürprizlere gebe diye yazmıştım. Her nedense bu Fransa Açık’ta bilhassa erkeklerde tahminlerim tutuyor. Diğerlerini ise tüm yaşamımda hiç bilemedim !

Bu yıl daha çeyrekler bitmeden erkeklerde 32 seri-başının 23’ü elendi. Kadınlarda ise sıkı durun 32’nin 29’u gitti…Kalanların içerisinde ise sadece ikisi aynı milletten (ABD).

Bir önceki turnuva olan ABD Açık’ta başarılı olan gençlerin (De Minaur, Alliassime, Hurkacz, Tiafoe, Popyrin, Bublik gibi) burada dökülmesi kadar normal hiçbir şey yok. Onlar henüs tenisin bebekleri…Sert zeminden toprağa hele nemli bir havada geçiş onları allak bullak etmiştir.

Büyük turnuvalar her zaman sürprizlere gebedir (Altmeier, Sinner, Korda, Gaston). Her grand-slam serseri mayınlar bulundurur…Beklenmedik oyuncular beklenmedik başarılar elde eder ama çoğu bilahare kaybolur. İsimlerini bile duymazsınız (Sandgren, Hyung gibi). Bakalım bu tarihten itibaren bunların kaçı göz önünde olabilecek.

Haberin Devamı

Mutlak olan bir husus var ki dünyamızda hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Bu tenis için de geçerlidir. Artık grand-slam’lere girebilen hiçbir genç raketin bacakları yıldızların karşısında eskisi gibi titremeyecek. Ama hiç biri henüz Djokovic ve Nadal gibi efsanelerin karşısında varlık gösterebilecek tecrübede değil…Ne de onların karşısında puanı bitirecek vuruşlara sahipler.

Bilhassa erkeklerde ağır-topları hemen harcamayalım. 16’lar bitmeden ortadaki 12 raket arasında sadece Altmeier, Sinner ve Fucsovics(28 yaşında) seri başı değil. Diğerleri hepsi bildiğiniz bizim delikanlılar !

Çeyreklerde erkeklerde zinde bücür Schwartzman’ın yorgun Thiem’i yeneceğini düşünüyorum. Yıllar önce İstanbul’a geldiğinde onunla röpörtaj yapma dileğime “bundan bir şey olmaz” diyen allameleri anımsıyorum da yüzümü bir tebessüm kaplıyor.

Sinner Nadal’a rakip olamayacaktır. Bence esas sürprizi Fucsovics yapacaktır. Efsane aktör Charlton Heston’u andıran bu 28’lik Macar raket kendini epey geliştirmiş. Oturmuş, bozulmayan bir oyunu var. Fiziği ise mükemmel. Rublev’i geçip, Dimitrov-Tsitsipas galibiyle de zorlu bir maç yapacağına inanıyorum. Yarı-finalist olursa aşırmayın. Djokovic için söylenecek ne var ki ! Özgüveni tavan yapmış bir şekilde karşısındakileri adeta sürklase ediyor. Ama şunu da unutmayın ki bilhassa grand-slamlerde grafiğin oku bir yerde aşağıya doğru döner.

Kadınlarda bir tahminde bulunamayacağım…Aklımı peynir ekmekle yemedim! Ama Svitolina-Kvitova finaline doğru gidebiliriz. Kanadalı Leyla Fernandez’e ise bayıldım...Daha 18 yaşında olan bu sevimli kız hem yeteneği hem de yaşından beklenmedik olgunluğu ile umarım çok başarılı olur.

2013 Fransa Açık jünyor şampiyonu olan Tunuslu Ons Jabeur, ABD’li sinir küpü akademisyen Collins’i yenerse bir grand-slam’in çeyrek finale ulaşan ilk arap raket olacak.

Haberin Devamı

Şimdilik hoşkalınız.

YORUM YAZ