MENÜ

Avustralya'nın Eşiğinde Biz!

Abone Ol Google News

2003 yılından bu yana “4 Büyükler” dediğimiz Federer, Nadal, Djokovic ve Murray tenis tarihinde görülmedik bir hakimiyet kurmuşlardı. 62 en büyük turnuvanın (Majors) 54’ünü kazandılar. 16 ATP finalinin ise 12’sini yine bunlardan biri aldı. 2017 ve 2018 ATP Finalleri ise bu hakimiyetin sonu oldu. Pek aşina olmadığımız isimler ATP’nin üst katmanlarında boy göstermeye başladı.

Haberin Devamı

2019’un ilk büyük turnuvası Avustralya ilk haftasını bitirdi. 4 Büyüklerden Andy Murray’in kalça sakatlığı nedeniyle aradan çekilmesi (emekli mi olsun, çok büyük bir ameliyat daha mı geçirsin ikileminde), Nadal’ın 4. tura gelmesine rağmen hala karşısına dişli bir rakip çıkmaması nedeniyle sağlığı ile spekülasyonların belirsizliğini koruması, ve çekilen fikstürde ayrı uçlara düşen Djokovic ile Federer için, “bunlar yine final oynar” derseniz kimse dönüp size hayretle bakmaz. Üstelik kortların süratlendirilmesiyle bilhassa Federer’in şansı artmış vaziyette. Yaşı itibarıyla 5 setlik maçlarda zorlanan İsviçreli, bu süratli sahalarda kısa sürecek puanların faydasını görecek. Ayrıca yıl boyu verdiği uzun aralar, hem sağlığını toparlamaya yarıyor hem de başarıya olan açlığını pekiştiriyor.

Haberin Devamı

Ama şunu bilin ki Nadal ve Federer için esas turnuva şimdi başlıyor. Bu formuyla yılların raketi Çekyalı Berdych, Nadal’ı, komşumuzun çocuğu Tsitsipas da Federer’i zorlayacaktır. Yunanlı Tsitsipas kafa yapısıyla camiadaki diğer gençlere örnek olmalı. Gıpta ile izliyorum onu. Zaman zaman da derin bir iç çekiyorum “belki bir gün bizde de” diye!

Djokovic ise nispeten daha kolay maçlarla finale kadar gelmeli. Ancak İvan Lendl faktörünü de unutmamak gerekir…21 yaşındaki Zverev’in koçluğunu üstlenen bu efsane adam, Murray ile gerçekleştirdiği mucizeyi Alman raket ile de tekrarlayabilir. Ama bu formu ve kafa yapısıyla Djokovic’in fikstürün bu yanında rakip tanımayacağı düşüncesindeyim.

Kadınlar fikstürü ise belki de tarihin en ilginci. Turnuva başlarında tam 12 raket 1 numaraya adaydı. Hala da kimseyi favori göstermeyiz. Halep hep zorları aşabilmiş biri. Ama yolu gerçekten çok virajlı. Önce Kanepi ile Venus ve şimdi de tüm alemin beklentisi olan Serena ile büyük bir olasılıkla Karolina Pliskova bir turnuvanın sadece belirli bir bölümünde karşınıza gelebilecek en güçlü rakipler. Üstelik hemen alt çeyrekte de Osaka, Keys ve Svitolina var!

Diğer yarı da ise Sharapova (tüm antipatime rağmen) profesyonelliği ile bir geri dönüşün sinyallerini veriyor. Wozniacki’yi yenerken eski kalitesini gösterdi. Ama karşısına gelebilecek olası raketlere bakınız : Barty, Kvitova, Stephens ve Kerber.

Kadınlarda yarınki (Pazar) maçlar başta olmak üzere tüm fikstür bize fevkalade maçlar izleyeceğimizi gösteriyor. Hiçbir maçı ayırt edemeyeceğim. Erkeklerde ise Tistsipas-Federer ve Tiafoe-Dimitrov maçlarını kaçırmayın. Nadal sakatlığının kurbanı olmazsa Berdych’i, Cilic ise Batista-Agut’u kolay geçecektir düşüncesindeyim.

Avustralya hep sürprizlere gebe bir turnuva. Tatil dönüşü kimi oyuncu hazır, kimi rehavetten çıkamamış durumda. Şimdiye kadar ki sonuçlar bu saptamamızı doğruluyor. Genç raketlerin böyle büyük turnuvalarda çeyrek-finale gelmesi büyük başarı. Ama öteye gidebilecek sabır ve sürekliliğe henüz sahip olduklarını düşünmüyorum. Yoksa Shapovalov, Tsitzipas, Coric ve hatta Tiafoe gibi raketler geleceğin sembolü olmaya aday.

Haberin Devamı

Bizlerse maalesef bir grand-slam turnuvasında daha yokuz*. Kadınlarda ve erkeklerde elemeleri geçemedik. Davis Kupasında küme düştük. İşin aslında, biz teniste yokuz. Yıllardır “52 haftada 152(!) turnuva yapmakla tenis ilerlemez… Sistemsiz gelişimin sürekliliği yoktur, ancak günü kurtarırsınız” diyoruz ama anlatamıyoruz.

Nice kulübümüz darboğazlarda batmamaya çabalar, devasa tesislerimiz körelirken, biz ısrarla boş otelleri ihya eder, ya da elin adamının İspanya’daki kampını batmaktan kurtarırken, Rafa Nadal, komşumuz Yunanistan’da, Selanik’te, 400 hektarlık bir araziye “Nadal Tenis Akademisi” kurmaktadır. Her yaştan tenisçiye hitap edecekler. Buradaki eğitimin merkezdeki seviyede olabilmesi için tüm ekip Mallorca’da eğitilecek ve bu kurslar her yıl tekrarlanacak.

Bildiğim kadarıyla Yunanistan’da yıl boyu süregelen gençler turnuvaları bir elin parmaklarını geçmez. Orta ölçekli turnuvalar 5’ten fazla değil. Büyük turnuva ise hiç yok. Acaba Nadal’ı nasıl etkilediler? Hazır hiç bir yerde yokuz, bu boşlukta biri gidip komşudan öğreniverse!

İşte biz neredeyiz diye sorarsanız, buradayız!

Hoş kalın, Bekir Emre

*Jünyorlarda Bora Şengül yarın ilk tur maçını oynayacak.

YORUM YAZ