MENÜ

Yalandan kim ölmüş!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ümit Özat’ı dinliyoruz Sakaryaspor karşılaşmasının bitiminde, “Bu lige kalitesiz diyen çarpılır” buyuruyor. Hem de 15 pozisyona girip 6 gol attıkları bir Süper Lig ekibini yendikten sonra... Daum, ‘bu grupta 3. olursam büyük başarıdır’ diyen arkadaşlarının hislerini paylaşıyor futbol kamuoyu ile... Ve günlerdir konuşulan mevzu. Milli takım patronuna ait cümleler: “Hakan Şükür’ü sistem gereği kadroya çağırmadım.” Bir kandırmacadır gidiyor gitmesine de, bakalım sonu nereye varacak! Yöneticisi, teknik direktörü, futbolcusu ve hakemleri ile tam bir kaptırmacanın içindeyiz. Eyyam, yalan, tenezzüldeki bayağılık dizboyu. ‘Nasıl olsa yer bu millet’ diye sallıyorlar, sallayabildikleri kadar. Çünkü hepsi aynı geminin içinde. Batarlarsa topu birden suya gömülecek. Bu yüzden güçleri ve yetenekleri ancak güneşi balçıkla sıvama çabaları ile sınırlı. İbrahim üzüyor İbrahim’in Danimarka milli maçında sebep olduğu penaltının, büyük çapta yaşadığı ortama ait kötü alışkanlıkların eseri olduğunu daha önce bu sütunlarda belirtmiştim. Aynı İbrahim son maçta 2 penaltı vukuatında da yine başaktör olarak sahne aldı. Birini yedirdi, diğerini de ona yedirdiler. Benim tüylerimi diken diken eden olay ise İbrahim Üzülmez’in hakemi aldatmayı zafer sayan sevinç gösterileriydi. Oktay Demiray, beyaz noktayı gösterirken İbrahim yumruk havada, arkadaşlarına koşuyordu. İbrahim Üzülmez gibi bir kişilik de haram kazançtan bu denli haz duyma noktasına gelmiş ise bu iş çoktan dibe vurmuş dedim içimden. Merkezdeki üçlü güçsüz! Beşiktaş farklı kazandığı Ankaragücü maçında, daha öncesinde yenilgiyle sonuçlanan oyunlarından daha kötüsünü oynadı ve takımın sezon başından beri en çok eleştirilen birimi savunma direncinin bu galibiyette pay sahibi olması enteresandı. Beşiktaş’ın umut bağladığı yabancıları Carew ve Fran ile genç yeteneği İbrahim Akın skoru değiştiren müdahalelerinin yanında yine de kendilerinden beklenen verimden uzaktılar. Bize göre üçünün de tek eksiği fizik güçleri. Bunu doğru gözlemleyebilmek için maç içindeki ikili mücadelelerine bakmak yeterli. Carew’in kendisinden 20 cm. kısa stoperlerden kafa topu alamaması, sadece rakipleri tarafından küçük faullere maruz kalması ile ilintili değil. Hücumda sol kenarı aut çizgisine kadar kullanması gereken Fran’ın henüz bu tür bir taşıyıcılığına rastlamadık. 20 metre gerisinde oynayan ibrahim Üzülmez, onun en az 5 katı kadar fazla iniyor bu bölgeye. İbrahim Akın’a gelince... İlk hareketinin arkası yok. Ya topu rakibe kaptırıyor ya da yere kapaklanıyor. Sonuçta bu üç oyuncu da henüz yüzde 40’ları ile oynuyor.

YORUM YAZ