Arama

Popüler aramalar

Türk işi!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

En azından 46. dakika ile 77. dakika arasında yaşananlara dayanır Kartal’ın kaybettiği dava. Hatta daha da samimi olmak gerekirse Beşiktaş, bu maçı nasıl yitirdiğine ait hayıflanma hakkını abartırsa ilk 20 dakikayı oyundan nasıl dışladığı sorulur kendisine... Leverkusen’in ilk bölümde yakaladığı 4 net pozisyonun 2’si gol olsa hani Baki, hangi Runje ya da hangi İtalyan hakem konuşulacaktı maçın belirleyiciliğinde. Hadi diyelim ki rakibin beceriksizliğine ve futbolun cilvesine ya da Beşiktaş’ın şansına yordunuz yemediklerini... Peki sonrasında oyunda dengeyi kurup hatta üstünlüğü de zaman zaman yakalamış olduğunda bu maçı kotaracak tek olmazsa olmaz koşulun, öne geçme gerekliliği olduğunu nasıl gözardı edebiliriz. Böylesine bir maçın hikayesini ‘İtalyan işi’ diye özetlemek haksızlık ve kendini bilmemezlik olur.Serdar Kurtuluş büyüyorİyisi mi bu sonucu kabullenip, Beşiktaş’ın ağır aksaklıkla, yarım yamalaklık arasında gezinip duran total takım kimliğinde gelişen ender olumluluktan bahsedelim biraz. Tigana’nın Burak ısrarındaki sonuçsuzluğa karşın Serdar’da diretmesinden Siyah-Beyazlı ekibin elde ettiği kazanç büyük. Bir sağ kanat oyuncusu olmasına karşın Tigana onu Beşiktaş’ın en sorunlu ve en sorumlu bölgesinde ateşe attı adeta. Ancak gençlik ve tecrübesizlik dezavantajlarına rağmen Serdar’ın gelişen performansı övgüye değer. Ayrıca Serdar’ın statik değil, mobil oyuncu olarak öne çıkması daha da değerli. Yani görev alanını iki ceza sahasının arasındaki genişliği yayacak ölçüde iki yönlü olarak genişletebilmesi, onun geleceğine ait de çok olumlu işaretler...