Arama

Popüler aramalar

Tigana'nın bilinmezleri

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bir yönüyle bakarsanız Tigana’nın olağanüstü soğukkanlı olduğuna kanaat getirebilirsiniz. Alttaki rakiplerinin takıldığı ama liderin farkı dokuz puana çıkardığı kritik bir virajda, olduğundan hayli fazla riske girerek (İbrahim Akın ve Burak’la beraber tüm hücum enstrümanlarını kullanarak) mutlaka kazanması gereken bir maçta gözünü budaktan sakınmadı dersiniz.Ancak daha iki hafta öncesine kadar 18’e bile almaya gerek duymadığı, hatta yönetimine şikayet ettiği ‘İbrahim Akın’ı bu kritik maçta asil olarak nasıl düşünebiliyorsunuz?’ sorusuna karşılık alacağınız cevabı mutlaka merak edersiniz. Bu İbrahim Akın, yönetici ve futbolculardan oluşan bir heyetin, Tigana huzuruna çıkması ile tekrar Galatasaray maçının 18 kişilik kadrosuna alınmamış mı idi...İbrahim Akın ve Burak, Tigana’nın gözü önünde son 10 günde Ümraniye’de ne tür gelişmelere imza koymuşlardı da, en kritik maçın ilk 11’ine koz diye düşünüldüler? Ve Beşiktaş neredeyse 90 dakikanın tamamını rakip alanda oynadığı halde neden tek gol pozisyonuna giremeden maçı tamamladı?Saçma-sapan kumarını tek kart şansı ile kazandıktan sonra maç yorumunu ‘bugün çok iyi bir rakiple oynadığına’ bağlaması maalesef bizi değil, bir tek Tigana’yı bağlıyor. Geri dörtlüsünün dışında orta alana Koray’ı forvete de Nobre’yi ‘hamal’ tayin etmiş, geri kalan coğrafyasına ‘ucuz’ beylikler vermiş bir teknik direktörü doğrusu biz anlamakta çok zorlanıyoruz.Hangi taraftar?Fenerbahçe maçı 3-0’a getirdiğinde Bursa tribünleri ‘Bu maçı satanın...’ diye gürlemeye başladı. Bir şekilde kendi bünyelerinde maçın verildiğine kanaat getirmişlerdi. Tıpkı Beşiktaş’a Rize ve Sebat’a bilerek yenildiğini düşündükleri için üç yıldır tepki koydukları gibi...Nasıl bir seyirci psikolojisi bu? Elbette hiç dilediğimiz bir şey olamaz da ama ya Bursaspor bu sene bir puan farkla 2. Lig’e yeniden düşerse ne olacak? Aynı taraftar ‘Kendimiz sattık, kendimiz bulduk’ diye ağıt mı yakacak?